2 Şubat 2018 Cuma

BANA BİR KALDIRAÇ VERİN..

Cerrah, düğüm olmuş bağırsağa nasıl bakar?

Vah vah, anası babası da pek vatanperverdi, bunu ne fedakarlıklarla yetiştirdi. Şu olanı zerrece hak etmiyorlardı mı der? Organın her hareketinde vay namussuz vay allahsız, bak şimdi bunu etti, şimdi de şunu ediyor diye hop oturup hop mu kalkar?

Dramaya dolanmaz, durumu değerlendirir. Yapılabilecekleri, riskleri. Öngörülemezliklere de gerektirdiği yeri açar. Müdahale önerir, belki de hastayı ömrünü huzur içinde tamamlamaya bırakır (bir cerrah için düşük olasılık ama).

*

Zihin gözümde bedenimi etrafları kızarmış, iltihaplandı iltihaplanacak düğmelerle kaplı gördüm. Tezgaha serilen kalkan balığı misali. Her etkiye bir tepki vermeye koyulmuş düğmeler. İfrazatı zehirli, kaşındırıcı, birikimi depresyon yapıcı.

Düğmelere baktım, altlarında dramaya dolanmak olduğunu gördüm.

Bak, şimdi de şu oldu, allah belasını versin, şimdi de bu.

Perspektifi düğümlenen bir bağırsak gibi kapatan, mesafeyi sıfırlayan, insanı iplerin ucunda bir oraya bir buraya savrulan kuklaya çeviren düğmeler. İnandığım, beslediğim, katılaştırdığım, özdeşleştiğim anlatılarla eşleşen tepkiler.

*

Coğrafya, isim, tekil olaylardan geri çekilip işleyişe baktığımda nefesim genişliyor. Alnımda boncuklanan ter kesiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder