10 Mayıs 2021 Pazartesi

20 DAKİKA

Sabahları çok erkenden çöpü çıkarıyor, arka yokuştan tırmanarak ufak bir çember çizip geri, eve kapanıyorum. Bir iki gün sonra, her zamanki gibi sola sapacağım yerde devam edersem çemberi (yakalanacak olursam bahaneme halel getirmeden) biraz daha genişletebileceğimi fark ettim. İki yanında hâlâ bahçe içinde köy evleri olan bir yol bu. Çamların gölgesinde, limon, yenidünya ağaçlı, zakkumlu, begonvilli, tavuklu horozlu, sardunyalı, gamsız derme çatmalığı, sere serpe çirkinliğiyle milyonluk gösterişçilikten, çirkinliğin debdebelisinden sonra insana (bana) nefes aldıran yüzü köyün.

Çöpü çıkarmışım da bir de ekmek alıp döneceğim alametleri


Şimdi kapanmadan istifade edip su borularını değiştiren belediyenin de bitmek bilmeyen inşaat-tadilat sefaletine eklenmesiyle delik deşik sokaklar toz toprak içinde. Akşamları çıkan sert rüzgar toz bulutlarına çerçöpü katarak ortalığı darmaduman ediyor. Bulanarak kıyıya vuran deniz, açılmaya hazır otelin cicili bicili iskelesine dizdiği bembeyaz şezlongları kuduran çamurlu diliyle yuttu yutacak. Otelin yanında komşu tesisin çimento torbaları, rüzgarın bir kısmını uçurduğu perdesinden daha hâlâ dünya kadar işi olduğu görülen tadilatı. Afganistan ile Côte d’Azur kırması bir yerde yürüdüğüm hissiyle çemberi tamamlıyorum.

20 dakika. 1.6 km. Kısa günün kârı.



Yürümek, algıya türlü gıda sunmak iyi. Ritmik hareket beden kadar zihne de yarıyor. Yüzeyini yapışmaz kılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder