25 Kasım 2017 Cumartesi

ENTRİKALAR KİTABI

Beş gündür sıkı bir entrikalar labirentindeyim. Kapalı kapılar ardında kotarılan, yakın tarihe rengini vermiş, girift, griden karanlığa uzanan hummalı bir faaliyetin çekiminde. Rehberim sağlam, bana arkama yaslanıp seyri entelektüel bir yakıt haline getirmek kalıyor.

Murat Yetkin’in Meraklısı İçin Entrikalar Kitabı’nı okuyorum.

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, sığ ezberlere sığmadığı, basmakalıp tekrarlarla açıklanamayacağı gerçeğinin kitabı bu aslında. İnsan aklının sahne arkasının, entrikalar mutfağının. Yumurta kabukları üzerinde kimi zaman zarif kimi zaman hantal ve bir çuval inciri berbat edici bir dansın. Hırs ile zekanın, strateji ile egonun, inanç ile ihanetin dansının.

Sızdırılan atom bombası sırlarından KGB’nin İstanbul’dan da geçen İngiliz Beşlisine, darbelerden krizlere, skandallara, Çöl Kraliçesinden Ruzi Nazar’a olaylar, suretler, mekanlar iç içe geçe, birbirine yön vere akıp giderken arka planda casusluğun ruhunu da sufle ediyor Murat Yetkin. Soğuk Savaş döneminin para kadar, belki ondan fazla bir –kendi tarafının ideolojisine- inanmışlık, bir gönül işi olduğunu –ve artık öyle olmadığını (ama gel de Edward Snowden ile Julian Assange’ı düşünme şimdi).

Ben Entrikalar Kitabını okuyorum, Murat Yetkin ise entrikaları bir gazeteci olarak seziyor, görüyor, tarihsel, güncel, yazınsal izlerini sürüyor, kulislere dalıyor ve ayrıntıları eleyip bağlantılara işaret ederek, dünyanın en zehirli balığı fugu’yu güvenli biçimde ayıklayan Japon aşçı misali leziz bir öğün olarak önünüze getiriyor.

Bir yandan okuyor, bir yandan da böyle bir kitabın arkasındaki mesaiyi, işleyişi düşünüyorum.

Usta bir elden geçmese insanın yönünü kaybetmesinin işten olmayacağı karmakarışık, ağır bir malzemeyi basite kaçmadan yalınlaştırmak başlı başına bir beceri.

Yalınlaştırmak ve ilginç kılmak.

Ana dürtüsünün merak olduğunu söyleyen bir gazeteci (ve besbelli ki yazar) Murat Yetkin. Gerçeğe, işlerin aslına beslenen bir merak. Araştırmacılığı siyasi eğilimlerine bulamayacak, piyasadaki sayısız örneği gibi olguları kafasına göre eğip büküp ne olsa aynı şekilde çalacağı düdüğüne arka plan etmeyecek kadar da saygılı olduğu bir merak bu. Zihni Ebedi Genç halinde, işlek ve yaşsız tutan. Saflığı gayri şahsi olmasına bağlı olduğu için de daima –en olumlu anlamda- hafif. Ve bulaşıcı!

İşte yaşadıklarımıza olduğu kadar yazınsal bir tarz olarak casusiyeye de beslenen böyle bir merakla yazılmış Meraklısı İçin Entrikalar Kitabı.


İnsanın ufkunu, bakış açısını genişleterek, daha fazlasını bilmeye iştahlandırarak okunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder