18 Şubat 2016 Perşembe

EKİLENLER VE BİÇİLENLER

Kasiyer bir taraftan da yan kasadakiyle konuşuyordu.

“Böyle giderse burada da yakında evden çıkmayı yasaklarlar.”

“Sen dün benim yerimde olacaktın! Resmen burnumuzun dibinde patladı.”

“Hadi ya?!” Sonra bana döndü. “Şifrenizi girin lütfen.”

Patlamanın üzerinden 24 saat geçmemiş.

Dün, olaydan birkaç saat sonra meclisteki partilerden birer milletvekiliyle birkaç gazeteci ve “uzmanın” katıldığı açık oturumda AKP’linin “Ama Batıda da oluyor” teranesine gazeteci İsmail Saymaz dayanamadı. “Bırakın Allah aşkına! 11 Eylül de oldu diyor, başka şey demiyorsunuz. Kaç kere oldu 11 Eylül? Bizde Haziran’dan beri bu yedi, hayır, sekizinci, doğudakileri saymıyorum bile.”

Facebook gibi bir egzoz, kül bırakılmayan mangal bile boştu bugün. Ne esip yağıp gürlemeler ne bayrak karartmalar. Şunlar şunlar yüzünden böyle oldu! kanaatleri. Kendi tarafı hariç herhangi bir yerde, her yerde suçlu bulmalar.

Kopmakta gecikmeyen “Siz yaptınız!” ya da “Onlar yaptı!” çığlığının şimdi işitilmemesi ilginç.

Şiddet bile yalama olduğu, paçalardan aktığı, söylenecek şey kalmadığı için mi?

Bunun şapkaların öne konup sen-ben, senden yana-benden yana ayrımının ötesinde topyekun bir muhasebe olduğunu hayal edebilmek isterdim.

Yaptıklarımız yapmadıklarımız, yelpazenin bir ucunda düşüncede-lafta kalan, görünürde etliye sütlüye karışmayan ama birer ilmek, birer kürek toprakla gelip dayandığımız zihniyet dokusuna, hasadın bu olduğu tarlaya katkıda bulunanlar, diğer ucunda gücü eline geçirmiş, cinnete doğru kontrolünü kaybedenler.

Zorbayı dışında teşhis etmek kolay. Hele şiddetliyse. Kabak gibi ortada. Ya ona yer açan, ortam yaratan, izin veren, meşrulaştıranlar? Geçtiği yerlerde ezilmiş tek karınca bırakmadan zorbalığı çok daha zararsız bir düzlemde, nasıl sızdığını fark bile etmeden o çok masum, haklı, doğru bildiği zihniyette sürdüren sıradan kalabalığın parçası olarak ben sen o?

Dehşetli bir yansımalar, yansıtmalar dünyasında şiddetin bin yüzünü dönüp kendi içimizde görüp şiddetsizleşmedikçe, mağduriyetleri kalkan ve kılıç eden bu sefil oyun, güçler dengesinin kırılgan değişimleri arasında tadımlık barış molalarıyla böylece sürüp gidecek görünüyor.

Derken Facebook’ta bir paylaşım:


“ARTIK SAĞCI SOLCU KALMADI ELİMİZDE BİR VATAN KALDI BİR DE VATAN HAİNLERİ VATANIMIZA SAHİP ÇIKALIM”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder