17 Ağustos 2024 Cumartesi

BİLEYCİ

Önce üç tekerli hurda motosiklet belirdi. Buzda bademci ile macuncunun (sezon başında cılız bir çubuğu 100 liraydı) el arabaları arasında, eski mezarlık duvarı önünde yerini aldı. Sınıfsal temsilde bir evsizlerin (herhalde şimdilik) eksik kaldığı, görünür tüketimin ise halk plajı ile belediye kafenin dar çemberinde bile kuyruğu dik tutmaya çalıştığı böyle bir yerde gözü şaşırtan bir arz: Motorun arkasına takılı kutuya eğri büğrü kırmızı harflerle yazılana bakılırsa “kaynak işleri, bıçak bileyleme.”

Sahil boyu piyasa eden şıkıdım gençlere, beach’lere, kulüplere seğirtenlere, bütçesi çok daha düşük ama hiç değilse görünürde onlardanmış gibi salınanlara kim elinde sapı kopmuş çaydanlıktı, tencere tavaydı, körelmiş bıçaktı karışırdı ki? Nitekim bileyciye hiç bu tezgahın başında rastlamıyordum. Oturağının süngeri pörtlemiş, kutusunun arkasına iplerle sarmalanmış bir denk bağlı motor, cami avlusunda unutulmuş bir dede gibi başıboş durup duruyordu.

Bir zaman sonra bileycinin, ben denize geldiğimde kalkmış örtülerini katlayan ya da hala uyuyan plajdaki adam olduğu anlaşıldı. Buharda mısırcıdan çok farklıydı. Mısırcı, o saatlerde köprünün başındaki süslü tezgahının kenarında horultusu havayı ve bir çamaşır makinesi tamburu kadar iri göbeğini titreterek uykuda oluyor. Gün boyu başında kovboy şapkası ile kılığı kıyafeti ve herhalde işleri de yerinde ki seyyar tezgahın yanına nereye nasıl bağlandıysa bir evye ile musluğu, bir semaver ile çeşitli ıvır zıvır eklendi. O göbek ve elinden düşmeyen sigara ile güneş altında uyumaktan kazandığını harcayacak zamanı olup olmayacağını merak ettiğim oluyor.

Bileyci, motorunun arkasındaki kırmızı harfli yazı gibiydi daha çok. Silinmeye, araziye karışmaya eğilimli. Derken ahbaplar edinmeye, sabah erkenden gelen genç çalışanlarla sohbet etmeye, böyle böyle çevre edinirken özgüveni de yerine gelip kabarmaya başladı. Mısırcınınki kadar olmasa da taşkın göbeğini ileri, omuzlarını geri atarak, kollarını yana aça aça boydan boya yürürken artık tüm bu kumsal benden sorulur edası var.

Dün baktım, bütün motor, tekerlerin kenarı dahil gümüş rengine boyanmış. Aynı kırmızı, eğri büğrü harflerle yazılı iş tanımı artık bu parlak fon üzerinde, iki iş arasına da hançer ile satır arası, yine kırmızıdan bir bıçak temsili eklenmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder