17 Mart 2018 Cumartesi

HAVALANDIRMA


Farkındalık meditasyonu (vipassana), insanın zihin örüntülerinden, duygusal tepkiler, korku ve kaygılarından bir adım geri çekilip bedene, hayatın dolaysız sahnesine odaklanma pratiği.

Zihinsel ve duygusal, güdüsel işleyişim, normalde üstümden hiç çıkarmadığım için artık tenimden bildiğim çamaşır misali dışıma, öteme alınıp “havalandırılıyor” böyle.

Özdeşleşme kesintiye uğradığından, önüme serilenlerin en karanlık kıyı bucağına bile utanç ya da suçluluk duymadan, kendimi kıyıp doğramadan bakabiliyorum. İltihaptan utanır mısın? Şiddetli bir rahatsızlığın acısını çektiğin için suçluluk duyar mısın?

Bakışıma yansızlık, bunun hemen ardından anlayış geliyor, o da şefkat, merhamet getiriyor. Beni kınamayacağına, incitmeyeceğine, dışlamayacağına güvendiğim bir dosta açılır gibi oluyor yüzleşmeler.

A-ha, demek böyleyken böyleymiş.

Böyle derin ve yakın bir ilişki başkaları karşısında da ahlakçı, ıslah edici bir tavır takınmanın önüne geçiyor. Kendini yargılamadan önce bakan, gören, anlayan, başkasına da öyle yaklaşmaz mı?

*
Psikanalizin katı bir kendilik fikrini pekiştirip pekiştirmediğini sorduğum psikolog arkadaşım (anlatıların tartışmasız bir gerçeklik kazandıracak kadar kurcalanması değil mi bu sonuçta?) öyle olmadığını söyledi.

“Psikanaliz tedaviye değil, anlamaya yöneliktir.”

Analiz edilen getirir, malzemesini ortaya serer, diğer bir çift gözün yardımıyla bunlara bakılmamış açılardan bakılır, sorulmamış sorular sorulur. Işık tutulur.

Hiç çıkarmadığın, derine yapışmış, meşinleşmiş çamaşırdan soyunup bunu dışarı, açık havaya asmanın başka bir yolu demek.

Meditasyon ve psikanaliz, her iki yöntemde de başka ya da başkalaşmış bir çift gözün yardımı var.

İkisi de özdeşleşmeyi, yer etmiş düşünce ve duygu alışkanlıklarını kesintiye uğratıp kendine, çevrene, hayata bunların ötesinde bakma, dokunma pratiği.

İlki bedava. Senden tek istediği, yağmur demeden çamur demeden devam etmen. Zamanı geldiğinde sana seni anlatmaya başlayacağına güvenerek.

Öyle de yapıyor çünkü. Seni, seninle birlikte insanı ağrısız sancısız (ama bazen adamakıllı sarsarak) gözünün önüne, güneşin altına seriyor.

1 yorum: