29 Eylül 2010 Çarşamba

GEÇİŞ

“Şu anda kendini yeni bir kurguya oturtmaya çalışıyorsun belki de.”

“Sen öyle mi yaparsın? Kendini bir kurguya mı yerleştirirsin?”

“Bence çoğu kişi bir kurguda yaşıyor. Ben de istisnası değilim. Arabanın transmisyonu olarak düşün bunu. Seninle katı gerçeklikler arasında duran bir transmisyon. Ham gücü dışarıdan alır, sürtüşmesiz bir akış için vitesleri kullanırsın. Kırılgan bedenini öyle korursun. Bir anlam ifade ediyor mu bu sana?”

Sumire hafifçe başını salladı. “Yeni kurguya da henüz tümden uyum sağlamış değilim. Bu mu dediğin?”

“Şu anda en büyük sorun, ne tür bir kurgu içinde olduğunu kestirememen. Olay örgüsü yabancın, tarz henüz oturmamış. Tek bildiğin baş kişinin adı. Yine de bu yeni kurgu senin kimliğini yeniden harmanlamakta. Zaman tanırsan seni kanatları altına alacak, yeni bir dünyaya kapı aralayacaktır. Ama daha orada değilsin, bu da seni belirsizlik içinde bırakıyor.”

“Yani eski transmisyonu söktüm, yenisiniyse daha yerleştiremedim diyorsun. Motor ise çalışmaya devam ediyor, öyle mi?”

“Böyle de söyleyebilirsin.”

(Haruki Murakami, Sputnik Sweetheart)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder