23 Mart 2010 Salı

KÜÇÜK AYASOFYA -2



Keşfe devam. İstanbul’u genellikle birlikte kepçelediğimiz Çağlayan’la bu kez.

Yeniden Küçük Ayasofya camindeyiz.

“Bahçesinde Sergios-Bakhos kilisesini camiye dönüştüren Hüseyin Ağa’nın türbesi var, nereden merak saldıysan bol da tarihi mezar taşı. Ama önce caminin içini görelim bir.”

Pırıl pırıl bir gün. Namazdan hemen önce düşen öğle vakti ışığıyla mekan iyice aydınlık. Bizans sanatının altın çağından kalabilen yapıyı kare kare arşınladık.

“Justinian 6. yüzyılda, Ayasofya’dan kısa bir süre önce yaptırmış. Romalı lejyonerler Sergios ile Bakhos din uğruna ölmüş, aziz ilan edilmişler. Kiliseye adlarını vermeleri de entrikalar imparatorluğu Bizans’ta eksik olmayan bir darbe kuşkusuna dayanıyor. Justinian, İmparator Anastasios’a karşı düzenlenecek bir suikastla ilgili görülmüş. İmparatorun rüyasına giren iki azizin onun masum olduğunu söylemesiyle başı kurtulmuş. Justinian da tahta geçtiğinde şükranını bu kiliseyi yaptırarak ifade etmiş.”

İlginç bir araştırma olurdu: Rüyalara girip çıkanların tarihe yön verdiği zamanlara borçlu olduğumuz tapınaklarla kamu yapıları.

Caminin içi yalnızca düşen ışıkla değil, bezemesiyle de aydınlık. Dua, meditasyon ya da herhangi bir şekilde içi şöyle bir güzel boşaltıp ruha vites değiştirtmeye ne uygun.

Medreseyi bir kez de birlikte dolaşıp aldığımız tavsiyeyle Kadırga’ya doğru indik. İmren lokantasında iki kişi on bir buçuk liraya pek güzel restore olduk.

Dönüşte Sinan’ın Sokullu Şehit Mehmet Paşa Cami hiç beklemediğim bir yerde karşımıza çıktı. Sürprizi cevapsız bırakmayıp sokağına saptık. Yüksek duvarıyla boy ölçüşen kaç asırlık selvinin yanından tonoz çatılı merdivenini tırmandık. Tırmandık. Ucunda, yarım dairelik bir çerçeve içinden caminin ana ve yan kubbelerinin belirişi gediğine konan zor laf gibi etkileyici.

Geniş avlusu, ortadaki şadırvan..

Cami kapalıydı. Elimdeki koca kamerayla beni turist sanan imam gelip açtı. Oyunu bozmadık. Çağlayan’ın çevirmenliğiyle girdik. Ama turiste ikram bu kadardı anlaşılan, fotograf çekmemizi istemedi. Yumuşak başlılığımız “Peki, tek bir tane çekebilirsiniz” izniyle ödüllendi.

Kendini iyi hissedebileceğin yerler listesine bir tane daha ekleyerek döndük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder