4 Kasım 2018 Pazar

BÜTÜN BİR KOY BANA AİT

Evet. Tam beş gündür. Sesli, çöplü, bozucu güruh bir yana, öğleye doğru denize girdiğimde başka tek allahın kulu olmuyor. Önceki aylar omuzlarımdan kanımla aynı sıcaklıkta atlas bir pelerin gibi yayıldığı hissi veren deniz serin. Rüzgarsız hava serinlikle yanak yanağa bir sıcaklıkta. Pırıl pırıl gökte güz ışığı diri, altınsı.



Berrak suyun sığlığında ufacık balıklar, gölgeleri de kumda oynaşarak sürü halinde ayaklarımın etrafından dört bir yana tek beden kaçışıyor. Kenarları gökkuşağı renkli yansımalar ağının kıpırtısını seyrediyorum.

Üstümde sörfçü fanilası, derince aldığım soluğu salarken suya dalıyorum (iğne yapılırken de öyle edilirmiş ya). İrkiltici ilk temastan sonrası canlanarak rahatlama.

Korsan koyunun açıklarına kadar bir kilometre yüzüp dönüyorum.

Asabiyecilerin ordinaryüsünün getiremeyeceği bir halde sudan çıkıyorum.


Arınmış, durulmuş. Şükranla.



*


Bugün denize girmedim. Üşütücü, yorucu bir doğu rüzgarı vardı. Onun yerine, önlerinde kamera, gözlerime banyo yaptırdım.



Çakıllar ve deniz


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder