16 Haziran 2024 Pazar

GÖRÜŞ

sınırlıdır diyor Krishnamurti. Ne kadar olursa olsun. Bu dahil her görüş sınırlıdır. Ben İsviçreliyim diye gururlanmak, İngilizim diye böbürlenmek, bir Türk cihana bedel diye yere göğe sığamamak. Geçmişle, çevre, kültür, ideoloji, inançlarla koşullanmanın ürünü. Benim, görüşü, içindeki buğu ve damlalarla eğilip bükülen deniz gözlüklü sabahlarım gibi. Neyle ne kadar çarpıldığından habersiz, görüşüne inançla sarılıp haklılığı, doğruluğu ve bunların tekelini kuşandığın an çatışma kaçınılmaz.

Deniz gözlüğünü alnına kaldırıp bakmanın bir yolu var mı?

Gözün bir şeye değer değmez ona bir ad, sıfat, hüküm yapıştırmadan, kıyaslamadan, analiz etmeden “almanın?”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder