27 Haziran 2015 Cumartesi

IRMAK, KÖPRÜLER, SESLER

Willamette nehrinin ayırdığını köprüler birleştiriyor. On beş tane. Eski, yeni, beton, çelik. Irmağın iki kıyısını dolanan kordonlarda yayalarla bisikletliler suyla birlikte akıyor.



Kapalı, yağışlı bir gün kenti görmekten bile önce dinlemeye Japonlardan (İkinci Dünya Savaşında ABD'de uğradıkları kötü muameleden ötürü) özre adanmış meydanıyla kıyıdaki Waterfront parkında başladım. Köprülerin mimarilerine göre tizleştirip pesleştirerek göğe yükselttiği şehir uğultusu, bisiklet vızıltıları, çıngırakları, kuşlar, gelip geçenlerle yaklaşıp uzaklaşan konuşmalar, berideki sanayi bölgesinde çeliğe vuran ritmik balyozlar, yeri göğü kamçılayan sirenler, trenler elbette, geçişi dakikalar süren katarların takırtısına katılan düdükleri.. Rastlantısal ama kulak verdikçe aralarında bağlantılar, karşıtlık ve ahenk işitilen dev bir yumak ses.

https://plus.google.com/photos/118198168542066911108/albums/6159349302931722465?banner=pwa

Görsel olarak benzer bir etkileşim köprüler için de geçerli. Birbirlerinin bacak-kemer-kıvrım aralarından bakışta bu kırk benzemezlerin kendi içleri ve kentle aralarında kurulan beklenmedik uyumlarla zıtlıklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder