30 Eylül 2014 Salı

DÜNCEL



Sabah yürüyüşünde çalıya takılmış gazete sayfasının yanından geçerken birden durdum.

Güncelin doğasının bin kelimeye bedel resmi güneşi arkasına almış, hafif esintide nazlı nazlı salınıyordu.

Yediği yağmurla kabaran sayfanın börtü böcek, kuş, uzaklarda elektrikli bir testere ve diğerlerinden sıyrılan sesine kulak verdim: Tazeyken yürekleri hop ettirmiş, öfke, korku, kaygı uyandırmış aktüalitenin, böyle güçlü tepkiler uyandırmaya ayarlı mecrasından geri kalana.

Ucunda kukla gibi oynatıldığımız, bizden beklenen karşılığı verirken bundan bağımsız bir tavır oluşturma ihtimalini bile hayal etmez hale geldiğimiz GÜNCEL ipi. Hayatın avaz avaz bağırdığından ibaret olduğu yanılsamasını yaratan, farklı bağlantılar kurma, bugünle ana akım dışında ilintilenme olasılığını sekteye uğratan şu zorlayıcı, dayatmacı kavram.

Tetiklediği çokça standart tepkilerin, günü geçer geçmez hiç yaşanmamış gibi olduğu ve yeni haberlerde bıktırıcı bir yeknesaklıkla yeniden körüklendiği güncel kamçısının çalıya takılmış haline baktım.

Elden ayaktan düşmüş zorba zavallılığına.

Muzaffer bir edayla omuz silktim:


Düncel!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder