23 Mart 2022 Çarşamba

ANLAMAK MI İNANMAK MI

Ne istiyorum? İnanmak mı anlamak mı? Doğrudan, gerçekten yana olduğumuzu söylediğimizde bu ayrımı ne kadar yapıyoruz?

İstediğim bildiğimi düşündüğümün teyidinden mi ibaret? Mevcut görüşüme, izlenimlerime, yargıma mı inanmak?

Yoksa anlamak mı istiyorum? Çoğunluktan, ezberden ayrılıp bir yere de varacağı garanti olmayan bir yol tutmak pahasına kurcalamak? Kendimle çelişmeyi, tükürdüğümü yalamayı, bilişsel uyumsuzluğun rahatsızlığını, yalnızlaşmayı göze alıp kapıyı şimdilik bilmediklerime, hiçbir zaman bilemeyeceklerime açarak aramayı? Yalnızca koro halinde yükselen sesleri değil, kendi bilme biçimimi de sorgulamayı?

İnanç durağan.

Anlama gayreti ise sürekli bir değişim içinde sonu gelmeyen bir süreç.

Temeli inanç olduğunda tepkim ya o ya o zihniyetine gelip dayanıyor. Saldırganlaşmaya, radikalleşmeye eğilimli.

Belki yalnız anlamaya çalıştığımda haklılığıma bel bağlamanın ötesine geçebilir, savunmamı fiziksel, zihinsel, duygusal şiddet beslemeden yapabilirim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder