14 Ekim 2016 Cuma

ZAHMETSİZ USTALIK

“Bu evrenin durmadan içinize söylediklerini işiten bir kulaktan ibaret olmalısınız.”
Dov Baer

Kitaba elim, mıknatısa çekilen topluiğne tereddütsüzlüğüyle gitti. Kenny Werner gibi bir müzisyenin söylediklerine kulak kesilmeye değer.

Zahmetsiz Ustalık müzikle uğraşanlara yazılmış olsa da yalnızca onlar için değil. Başka sanatlar kadar sıradan işleriyle de yaşamın herhangi bir yönüne aktarılabilir bir yaklaşım.

Kitap, çocukluğu ve gençliğinde dikkat eksikliğinden hayli çektiği anlaşılan Werner’in bu illetin bir neden değil sonuç olduğunu keşfinin de hikayesi.

En derin anlamıyla öğrenmekten neden uzaklaşıyoruz? Yaptığımıza can, ruh katacak bu süreç neden tatsızlaşıyor, geçiştirilen ya da üstünkörü yapılan bir şeye dönüşüyor?

Dikkatimiz, dikkatimizle birlikte enerjimiz nerelere saçılıp çarçur oluyor? O kadarla kalsa belki yine iyi; nasıl bir sahte benlik yaratıyor, özümüze yabancılaşıyoruz?

Neden an’da kalamıyoruz?

Peki korkular, beklentiler ve bölünmüş, kendinden uzaklaşmış benlikten yükselen daimi içsel gürültü kesilse nasıl olurdu?

Yaratıcılığı, doğallığı, akışı engelleyen zihinsel gürültü nasıl aşılabilir? Çalarken, doğaçlarken, eylerken zahmetsiz ustalığa nasıl erişilebilir?

Esaslı sorular ve yanıtları.

Kenny Werner bir müzisyen ustalığıyla ve zahmetsizce gündelik ile aşkın (transandantal) arasında gidip geliyor. Yüzeysel benlik ile öz arasında mistik, Budist geleneklerden beslenmiş, müzik pratiği üzerinden kişisel deneyimle hayata geçirilmiş bir yol ve köprü sunuyor.


Onu izleyerek durup sessizleşip an’a döndüğümüz, işimizi oradan gördüğümüzde kendimiz, elimizdeki ve hayatın özüyle zahmetsizce kurulan ilişkinin hakikiliğini hissetmek ne kadar canlandırıcı!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder