Sıcak, güneşli bir sonbahar sabahı. Plajda. El ayak
çekilmiş, ortalık tenha, sakin. Küçük çocuklu birkaç aile, bir iki genç, yaşını
başını almışlar dışında şezlonglar boş.
Kıyıda, önümde, hemen su çizgisinde bir adam 2-3
yaşlarında kızıyla oturmuş. Saçları atkuyruklu, minicik bikinili kıza gözüm
takılırken hissettim ilk. Ne söylediğini ilkten anlamadığım tuhaf bir duygu
belirdi ve dürttü.
Kulağım sol yanımdan gelen bir pompa sesine çevrildi.
Dönüp baktım. İki adam lastik bir botu şişiriyordu.
Önümdeki küçük kızı babasıyla yanlarına gelen annesi sarı
simidine oturtup denize soktu. Üzerine titriyorlardı.
His yoğunlaştı. Ağır yanığına rüzgar değen cilt acısına
benzedi.
Gözümün gördüklerinin zihin gözüme nakşolmuş başka bir
çocuk ve onu ölümüne bırakan lastik bir botun imgeleriyle çakıştığının bilincine
o zaman vardım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder