Ötenazi tartışıla, umarsız hastalar ne bedellere hayatta
tutuladursun, fikir, en basit haliyle gürültü patırtısız uygulanmış. Eskide.
Tıp henüz uzaklardayken. Babamın köyünde. Ama herhalde hayatın dallanıp
budaklanmadan yaşandığı, öyle de bitirildiği zamanlar ve başka yerlerde de.
Hikayeyi üçüncü elden dinledim. İyice
yaşlanmış, elden ayaktan düşmüş, bir türlü de ölemeyen insanlara efyen verirlermiş. Afyon. Ne şekilde,
anlatan da bilmiyordu. Ama Araf’taki yaşam birkaç gün içinde mışıl mışıl askıdan
iner, toprağa gidermiş.
Dinlediğim hikayede, köye uzun zaman sonra dönen biri, o
ayrıldığında yatağa düşmüş bir tanıdığın akıbetini sorduğunda yakını, “Ha, o mu”
demiş. “Efyen verdik. Tütün gibi tüttü gitti.”
Bu kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder