Meditasyona oturduğumda sabah güneşi tepemden, alnımdan geçip oraları gölgenin serinliğine girerken gırtlağımda duruyor. Tıkalı bir lavaboyu açar gibi dile gelememişleri, düğüm olup kalmışları yumuşatıyor, bağrıma inerken de önüne katıp götürüyor.
Onun bu yörüngesini fark
edeli dikkatimi nefesime değil, güneşin sıcağına, aydınlığına, bir el kadar
somut ama hiçbir ele gelmezce de bilincin derinliklerine doğru incelen
dokunuşuna veriyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder