Ben n’apayım, dışarısı sağanaktan sonra balçık oldu deyip evine çamurlu kunduralarla mı dalarsın?
Öfke, endişe, hüsran,
çaresizlik hislerini de bağrına basıp derinliklerine öyle salma.
Dışarıda sağanak varsa bunlar yükseliyor ama aynı uyaranlara hep
aynı karşılıkları vermek de koşullanma değil mi? Gözümüze at gözlüğü takan,
olandan ziyade ona bakışımızı donduran? Bakış açısını daraltarak yorumumuzu
güdükleştiren?
Çünkü sonuçta tepkimizin altında
vuku bulan değil, onu kendimize anlatış biçimimiz var.
İşte bunu, batacak olsa
bile balçık içinde bırakma, hele gönlünde, zihninde yer etmesine hiç izin
verme.
Çevir sayfayı. Önceki
anlatıları bir kenara çek. Sus ve bak. İzle. Temel varsayımlarını iyi bir
yokla. Tazelen. Bayat, kokuşmuş kızgınlıklardan, tepinmelerden arın.
İçeri öyle gir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder