Vurdum Flamingo Yoluna. Burnu dönüp çamların gölgesine
oturdum. Notaları kuru iğnelerin üzerine açıp başladım çalmaya. İlk kara sinek,
varlığımın (terli bedenimle ayaklı bir sebil) farkına varmakta gecikmedi.
Buranın sivrileri yaman olur. Kemikli. Sürdüğüm ilaç onları uzaklaştırıyor ama
kara sineğe yapacak hiçbir şey yok. İlkini dalga dalga çoğalarak diğerleri
izledi. Başımda vızıldayan, konan, kovulup yeniden aynı noktalara konan bir
sürüyle devam ettim.
Sineklerin konduğu parmaklarımı kovmak için kaldırdığımda
notalarla birlikte parça değişiveriyor, sağa sola salladığım flütle de cümle
birden cırtlaklaşıyor ya da bir büyükbaş böğürtüsüne dönüyordu. Öyle komik ki
daha sinirlenemeden güldüm.
Yeni bir ses deneyi haline gelen bu sinekli düo devam
ederken, ikinci bir ses olarak sineğe (ve benzerlerine) sinirlenme üzerine
düşünmeye başladım.
Ne oluyor? Nasıl oluyor?
Bir uyarana ne gibi bir tepki vereceğimi beyin
kararlaştırıyor. Buna kız, çok kız, çileden çık, hoşlan vs. Tepki, sığırın
konan büveleği kuyruğuyla savuşturması kadar düz bir refleks olabildiği gibi,
uyarana atfedilen anlamlarla son derece çetrefil de olabiliyor.
Misal sinek. Sokacak, canımı yakacak, yumurta, parazit,
mikrop bırakacaksa uzaklaştırmak gerek. Tamam. Ama böyle bir tehlike yoksa konup
gezinmesine bu kadar aşırı tepki vermek niye?
Teninde öngörülmez hareketli bir şeyin teması neden huylandırıcı?
Rüzgarın yüzüne düşürdüğü kendi saçların da rahatsız eder ya da elbisenin
ensene batan etiketi. Ama bunlarla zıvanadan çıkmazsın. Sinekle çıkarsın. Bunda
ona seninkine karşı çıkan bir irade atfetmek yok mu? O kadar otomatik, hiç
durup incelenmeden tekrarlanan bir tepki ki pekişmişliği normal görülmesine
yetiyor. Sinek kondu mu kovalanır, ısrarıyla deliye dönülür, bu böyledir!
Bu arada çaldığım parçada duraksadığım yere baktım.
Parmakların teker teker hareketinde (ve sineksiz aralarda) artık hoş bir ses
çıkarıyorum, bayağı olgun. Ama iki, üç, dört parmağın aynı anda kapanacağı
yerlerde (sol’den do’ya geçiş gibi) hareketim o kadar akıcı değil. Aksamayı
mikro seviyelerde görmek için çok yavaşladım. Çalışı büyüteçle izlemek gibi bir
tür. Ve parmaklara öğrenmek, alışmak için zaman kazandırmak.
Aynını sineklerle de yapmaya koyuldum.
Gergin zembereğinin ucunda çat diye olup bitmeye hazır
tepkini andan ana izle. Sineğin dolaşmasından huylanıyorsun. Ama bununla, şimdi
yazarken defterin sayfa ayracı kırmızı kurdelenin bacağına (aldırmadığın) değişi
arasında hiçbir fiziksel fark yok. Fark, tepkini nasıl kodladığında. Birine sinirlen, diğerine aldırma. Tepkinin haklılık hissi, katılığı, yoğunluğu aslında
sineğin kendisinden daha asap bozucu değil mi? Böyle seyrederek, (telkinle
değil; telkin hemen hiç kullanmadığım bir araç) neler olduğunu anlayarak kodlamayı ne kadar değiştirebilirsin?
Sineği kaldır, yerine nahoş (herhangi bir şey) ve ona
tahammül-tahammülsüzlüğü koy. Durup anlamaya çalışmadıkça otomatik pilotta
pekişen refleks tepkiler, evet, kesinlikle onlara yol açan uyaranlardan çok daha
kısıtlayıcı, stres yaratıcı.
Sol’den mi’ye, sol’den re’ye, fa’dan do’ya yavaş yavaş,
parmaklarımdaki sinekleri kovmadan, kendimi hislerini sonuna kadar götürmeye
bırakarak gidip gidip geldim.
Bir taşla iki sinek vurduğum çalışmayı da böyle
tamamladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder