7 Haziran 2022 Salı

90 SANİYE, BAŞVURDUĞUMUZ DİKKAT DAĞITICILAR -2

 

·       Kendinizi “saplanıp kalmış” hissediyor musunuz?

 

Bir projeye başlamayı düşündüğünüz, hatta başladığınızda takılıp kaldığınızı hissediyor musunuz? Sonuçtan hayal kırıklığı duyacağınızdan korktuğunuzda durma eğilimi ortaya çıkabilir -durduğunuz için de eninde sonunda hayal kırıklığı yaşarsınız. Hareketsizlikten çıkış yolu da eyleme geçmektir. Bir şeye başlayın. Kendinizi verin ve durmayın. Sadece devam edin. İvme ivmeyi çeker. Nasıl bir projeyi tamamlamak ya da ne gibi bir amaca ulaşmak istiyorsunuz? İvme yaratmak üzere hangi adımları atacaksınız?

 

·       Hissettiklerinize ilişkin neler hissediyorsunuz?

Üzülmeye başlıyor, ardından üzüldüğünüz için kızgınlık duyuyor musunuz? Ya da kızıyor ama kızgınlığın kabul edilmez olduğu düşüncesiyle hayal kırıklığı mı duyuyorsunuz? Ya da hayal kırıklığınızdan ötürü mahcubiyet mi? Hissettiklerinize ilişkin hisleriniz dikkati ilk tepkinizden ve en içten duygu deneyiminizden alır. Gerçek duygularınızı örten ikinci bir katman olur ve bu ikinci katman daha fazla duygusal stres ve duygusal sorunlar yaratır. Bu temanın sayısız çeşitlemesi vardır. Bu size bir şey ifade ediyor mu?

·       Nahoş duygulardan birini alıp onu gerçekte olduğundan daha uç bir noktaya getiriyor musunuz?

Örneğin Janell birbirine yakın çeşitli hayal kırıklıkları yaşıyordu; konuşmamız sırasında bunları “hayal kırıklığı”ndan başlayıp “umutsuz” olarak tanımlamaya geçti. Bunların her biriyle kendi içinde baş edebilirken hepsini bir araya getiren zamanlama boğucu gelmişti; umutsuzluğa da o zaman geçti. Ted hayal kırıklığını hoşnutsuzluk ve içerlemeye dönüştürdükçe olumsuzluğu yüzünden insanları kendisinden uzaklaştırıyordu. Belki siz de üzüntü yaşıyor, bunu daha aşırı bir biçimde ifade ediyorsunuz. Yaşanan duyguları olduklarından daha keskin bir şekilde dışa vurmanın getirdiği zorluk, yaşadığınız doğal ve sağlıklı duyguların bu şekilde toksik bir hal almasıdır. Üzüntü gibi bir duygu kolayca tırmanarak olumsuzluk ya da içerleme gibi daha zarar verici bir karşılığa dönüşebilir. Bazı duygulara verdiğimiz aşırı tepkiler içimizden kaynaklanan bir strese yol açabilir. Bu strateji moral bozucu, güçten düşürücüdür ve hareketsizlik ile kendini geri çekmeye kapı açar. Nahoş duyguları daha aşırı bir hal alacakları şekilde abarttığınız oldu mu? Sonuç ne oldu?

·       Kendinizi olumsuz değerlendirmeye, olumsuz iç konuşmaya, kırıcı özeleştiriye kapılarak duygularınızı kendinize ilişkin alçaltıcı ya da nefret dolu bir yargıya dönüştürüyor musunuz?

Çoğu kişi dikkati çelmenin bu biçiminde ustalaşmıştır; burada nahoş bir duyguyu bir düşünce ya da inanca çevirirsiniz. Sık rastlanan örnekleri arasında çaresizlik duygusunu yetersiz, iyi şeyleri hak etmeyen ya da değersiz olduğunuz inancına çevirmek veya mahcubiyetin özünde yetersiz olduğunuzu yansıttığına inanmak vardır. Siz duyguları ne şekilde özyıkıcı yargılara çeviriyor olabilirsiniz?

·       Kendinizi başkalarıyla kıyaslıyor musunuz?

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak kırıcı özeleştirinin diğer bir biçimidir. Başkalarına odaklanmanız nedeniyle kendi deneyiminizi göz ardı eder. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmanın tek olumlu nedeni şevk vermek, kendinizi başkalarının yaptığını siz de yapabilecek şekilde görmektir. Bunun dışında, dikkatinizi kırılganlık, hayal kırıklığı, üzüntü ya da engellenmişlik hissettiğiniz gerçeğinden uzaklaştırmanın bir yoludur. Kendinizi şu sıra kiminle karşılaştırıyorsunuz? Bunu kendinizi teşvik dolayısıyla mı yoksa bir tür dikkat dağıtıcı olarak mı yapıyorsunuz?

·       Başkaları karşısındaki davranış ve konuşma biçiminiz de dahil olmak üzere hayatınızın her alanında mükemmel olmaya mı çalışıyorsunuz?

Odağınız mükemmel olmaksa bu sizi kusurlu (ama son derece gerçek) şimdide yaşamaktan ve spontan, hakiki olmaktan alıkoyabilir. Bu başkalarının gözüne daha elverişli bir ışık altında görünmek için davranışlarınızı kontrol altında tutma çabasıdır. Kırılganlığınızdan ya da diğer nahoş duygulardan uzaklaşmak için mükemmeliyetçiliği kullanıyor musunuz? Mükemmeliyetçiliğiniz hangi duyguları gözden saklıyor olabilir?

·       Asıl endişe ve duygularınızdan uzaklaşmak için tek bir meseleye odaklanıyor musunuz?

Kadınların döne döne erkek arkadaşlarının kendilerini daha ilginç kadınlar için terk etmesi korkusuna kapılışını dinlerim. Bu endişe çoğunlukla kendilerini kırılgan hissettiklerinde ya da ifade ettikleri korkularla ilişkisi olmayan başka meselelerden ötürü kaygı duyduklarında öne çıkar. Ne zaman nahoş duygularla yüzleşseniz -yaşamakta olduğunuz şeyle hiçbir ilgisi olmasa bile- sinsice baş gösterip içinizi kemiren bir korku var mı?

·       Dikkatinizi duygudan almak için ilgisiz ayrıntılara fazlasıyla kapılıyor musunuz?

Belirli bir meseleye odaklanmak yerine herhangi bir durumda önemsiz ayrıntılara kendinizi kaptırarak dikkatinizi hayatınızda gerçekten bir önemi olan konudan uzaklaştırıyor olabilirsiniz. İnce eleyip sık dokuyumak analizlere dalıp hiç harekete geçmemenize yol açarak sizi felce uğratabilir. Bu zaman zaman düştüğünüz dikkat dağıtıcı bir tuzak mı?

·        Yaşadığınız andaki duygusal deneyiminizden uzaklaşmak için geçmiş ya da geleceğe odaklanmaya başvuruyor musunuz?

 

Bazıları olayları durmadan kafalarında evirip çevirerek geçmişte yaşar; bazıları yaşamakta olduklarından uzaklaşmak için beklentilere ve gelecekte yaşamaya sığınır, kimileri de duygusal rahatsızlıkla baş etmek için planlama ve organizasyona başvurur. Tracie gelecekte yaşayabileceği hayal kırıklıklarına hazırlanmak, bunların üstesinden gelebilmek için kafasında sayısız senaryo üretiyordu; sonuç, kırılganlığına açıklıktan, dolayısıyla incinebileceğinin kabulünden yoksun, artan bir kaygı idi. Siz hiç olayların mevcut gerçekliğinden kaçınmak için bunların geçmişi ya da geleceğinde yaşamaya kalkıştınız mı? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder