Aşağıdaki yaygın dikkat dağıtıcı tekniklerden sizin için geçerli olanları işaretleyin. Bir adım daha atmak isterseniz uzaklaşmak istediğinizin ne olduğunu anlayıp anlamadığınıza bir bakın. Çoğunlukla sekiz zor duygunun biri ya da birkaçından veya nahoş bir düşünce ya da gözlemden kaçınmaya çalışırız. Zaman ayırıp içinizde aslında neler olduğunu kağıda dökün.
·
Sekiz
duygudan biri ya da birkaçından kopmak, dikkatinizi başka tarafa çevirmek veya
bunlara kapınızı kapamak için başvurduğunuz aktiviteler var mı?
Çalışma,
uyku ve egzersiz yaygın dikkat dağıtıcılardır. Bu amaçla kullanıyorsanız
bunların hangilerine başvuruyorsunuz?
· Oyalanmak
için teknolojiden, ekranlar, oyunlar ya da elektronik aletlerden yararlanıyor
musunuz?
Duygularımızdan
ve duygusal çatışmalardan uzaklaşmak üzere dikkatimiz oyunlar, internet sörfü,
ikide bir elimizdeki elektronik aletlere bakma ile kolayca dağılabilir ve
bunlarda kendimizi kaybedebiliriz.
·
Duygusal
acıya karşı kendinizi kapamak ya da bundan kopmak için başvurduğunuz bağımlılık
yaratan ya da zorlanımlı davranışlar var mı?
Örnekler
arasında kompülsif ya da duygusal veya aşırı yeme, aç kalma; aşırı egzersiz;
alkol, uyuşturucu, ilaç ya da streroid kullanımı; zorlanımlı alışveriş ya da
istifçilik sayılabilir. Hangi davranışlara eğilimli olduğunuzu sıralayın.
·
Nahoş
hislerden uzaklaşmak için bedeninize ya da bedensel şikayetlere fazlasıyla
odaklanıyor musunuz?
Duygusal
olarak nahoş olanla uğraşmak yerine bedeninize odaklanmak, bedensel şikayetleri
dile getirmek çoğunlukla çok daha kolay ve daha kabul edilebilirdir. Bazen
duygusal olarak neler olup bittiğini anlamak için bedensel meselelerinizden
mecazi olarak yararlanabilirsiniz. Sözgelimi sırt ağrısında “yüklendiğiniz”
veya fazlasıyla taşıdığınız nedir? Cilt tahrişlerinde sizi “huylandıran,” adı
konmamış, dile getirilmemiş ne olabilir? Gerçekte duygusal meseleler söz
konusuyken bedensel olanlardan şikayet ediyor musunuz?
·
Acı veren
duygulardan uzaklaşmak için bilinen savunma mekanizmalarına başvuruyor musunuz?
Kişinin
sıkça bu tür inkar, espri, düşünselleştirme (intellectualization),
rasyonalizasyon ya da yer değiştirme gibi savunmalara başvurması yaygındır. Siz
bunlardan biri ya da birkaçına sığınıyor musunuz? Hangilerine?
·
Duyguları
dönüştürüyor musunuz?
Bu
durumda dayanması sizin için en zor duyguları alır, bunları başka hisler
olarak ifade edersiniz. Bir genelleme gibi görünse de erkekler çoğunlukla
üzüntü, hayal kırıklığı ya da kırılganlık gibi “daha yumuşak” duygularda
bocalar ve bunları öfke, engellenmişlik, baskı, stres, asabiyet, hiddet olarak dışa
vurur. Kadınlar çoğunlukla öfke, engellenmişlik gibi “daha sert” duygularda
bocalar ve bunları incinme, hayal kırıklığı, üzüntü ya da ağlamaklılık olarak
dışa vurur. Eğer yapıyorsanız siz hangi duyguları dönüştürüyorsunuz?
·
Önceden
tanımlanmış (default) bir duyguya yaslanıyor musunuz?
Dışa
vurmakta zorluk çektiğiniz ya da bunların sizin için ne anlama geldiğine
bakmadan bütün nahoş duygularınızı ifade etmede kullandığınız bir duygu var mı?
Bu çoğu duruma tepkinizin aynı şekilde -sözgelimi üzüntüyle- ortaya çıkması
demek olabilir. Bazıları için bütün tepkiler bunun yanında başka duygular olsa
da hep öfke olarak görünür. Kişi sürekli olarak tek bir duygunun dışa
vurulmasına geçit veriyorsa diğer zor duyguları, özellikle de ifade edilenin
karşı ucunda yer alanları yaşamada ve dışa vurmada büyük olasılıkla güçlük
çekiyor olabilir. Yaslandığınız önceden tanımlı bir duygu var mı? Hangisi?
·
Duyguların
öfke, üzüntü, hayal kırıklığı ya da diğer nahoş duygular yerine sadece kaygı
olarak mı yaşanmasına izin veriyorsunuz?
Kaygı
duyuyor musunuz? Kendinize karşı gerçekten dürüst olursanız kaygınızın aslında
diğer nahoş duyguları maskelediğini fark edebilirsiniz. Tecrübeme göre, özellikle
de rahatsız edici duygu başka birine yönelikse ve ifade edilmesi daha da büyük
bir rahatsızlığa yol açma potansiyeli taşıyorsa kaygı duymak başka bir nahoş
duyguyu hissetmekten daha kolay görünür. Yaşadığınız asıl duyguyu anında
hissedebilmek gerçekten özgürleştiricidir. Çokça kaygılıysanız başka nahoş
duyguları örtüyor olabilir misiniz? Eğer öyleyse sekiz duygudan hangisini
maskeliyorsunuz?
·
Yaşadığınız
çoğu şeyi sorguluyor ya da kuşku duyuyor musunuz? Bunun ardından sorularınızı
sorgulamak gibi sonu gelmez bir döngüye kapıldığınız oluyor mu?
Bu
yaklaşım sizi duygusal olarak felç edebilir ve kendinizi ifade etmenizi ya da
hedeflerinize ulaşmak için harekete geçmeyi kısıtlayabilir. Sürekli
sorgulamak ve kuşku felç edici, toksiktir ve dikkati kırılganlık hissetmekten
başka tarafa çevirir. Yakın bir geçmişte kapıldığınız birkaç sorgulama
döngüsünü ya da sizi hâlâ bunaltan başlıca kuşkuları sıralayın. Şüphelerinizden
birini seçip buna yol açan duygular hakkında yazın.
·
Dikkatinizi
duygudan almak için akıl yürütmeye başvuruyor musunuz?
Sorgulama
ve kuşku gibi bir şeyin neden yaşandığına dair açıklamalar ve hikayeler
yaratmak sizi çoğunlukla olanlara gerçek tepkinizden uzaklaştırır. Bir şeyi
kabul etmek yerine akıl yürütmeye, rasyonalizasyona veya bir evveliyat hikayesi
uydurma gibi şeylere girişiyor musunuz? Evetse rasyonalizasyon veya evveliyat
yaratma ne şekilde işinize yarıyor?
·
Kafa
karışıklığı ya da kararsızlık yaşıyor musunuz?
Kararsızlık
ya da kafa karışıklığı iddiası karar vermekten uzak durma yollarıdır. Özellikle
de bu kararı vermek yanlış yaptığınıza inanmanıza ya da kararınızın
beklediğiniz sonuçları vermemesinden hayal kırıklığı veya mahcubiyet duymanıza
yol açabilecekse. Kafa karışıklığı ve kararsızlık dikkat dağıtıcılardır. Kafa
karışıklığı ya da kararsızlık yaşadığınız için ertelediğiniz kararlar varsa
kağıda dökün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder