Arkadaşım, psikologun verdiği testte geçen sorudan söz
ediyordu:
“Bu dünyaya görevli geldiğinizi hissediyor musunuz?”
Yanıt onun için su götürmez bir evet idi, benim içinse su
götürmez bir hayır olduğunu bildim.
Güldüm:
“Yok, ben turist olarak gelmişim.”
Bir şeyleri değiştirmek, iyileştirmek, korumak yani
müdahil olmak hiçbir vakit güdülerim olmadı. Kanım, okumuş yazmışın,
entelektüelin nezdinde makbul olan, canı gönülden inanılabilen bu sâiklerle kaynamadı.
Hayata müdahalecilikle değil, seyircilikle dahil
oluyorum. İlişkilenme biçimim bir antropolgunki ile turistinki arasında.
Ama temasın derinliğinden bir şey eksiltmiyor bu; etkin,
aktif olma yükünün (aksi halde binen suçluluk duygusunun) olmayışıyla belki
artırıyor.
Dünyayı batıranlarla kurtaranlar ve statükoyu sürdürenler
arasında bir turist.
Meraklı, ilgili. Heyecanlı.
Ve gidici.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder