Farkındalık meditasyonu (vipassana), insanın zihin
örüntülerinden, duygusal tepkiler, korku ve kaygılarından bir adım geri çekilip
bedene, hayatın dolaysız sahnesine odaklanma pratiği.
Zihinsel ve duygusal, güdüsel işleyişim, normalde
üstümden hiç çıkarmadığım için artık tenimden bildiğim çamaşır misali dışıma,
öteme alınıp “havalandırılıyor” böyle.
Özdeşleşme kesintiye uğradığından, önüme serilenlerin en
karanlık kıyı bucağına bile utanç ya da suçluluk duymadan, kendimi kıyıp doğramadan
bakabiliyorum. İltihaptan utanır mısın? Şiddetli bir rahatsızlığın acısını
çektiğin için suçluluk duyar mısın?
Bakışıma yansızlık, bunun hemen ardından anlayış geliyor,
o da şefkat, merhamet getiriyor. Beni kınamayacağına, incitmeyeceğine, dışlamayacağına
güvendiğim bir dosta açılır gibi oluyor yüzleşmeler.
A-ha, demek böyleyken böyleymiş.
Böyle derin ve yakın bir ilişki başkaları karşısında da
ahlakçı, ıslah edici bir tavır takınmanın önüne geçiyor. Kendini yargılamadan
önce bakan, gören, anlayan, başkasına da öyle yaklaşmaz mı?
*
Psikanalizin katı bir kendilik
fikrini pekiştirip pekiştirmediğini sorduğum psikolog arkadaşım (anlatıların tartışmasız bir gerçeklik
kazandıracak kadar kurcalanması değil mi bu sonuçta?) öyle olmadığını söyledi.
“Psikanaliz tedaviye değil, anlamaya yöneliktir.”
Analiz edilen getirir, malzemesini ortaya serer, diğer
bir çift gözün yardımıyla bunlara bakılmamış açılardan bakılır, sorulmamış
sorular sorulur. Işık tutulur.
Hiç çıkarmadığın, derine yapışmış, meşinleşmiş çamaşırdan
soyunup bunu dışarı, açık havaya asmanın başka bir yolu demek.
Meditasyon ve psikanaliz, her iki yöntemde de başka ya da başkalaşmış bir çift
gözün yardımı var.
İkisi de özdeşleşmeyi, yer etmiş düşünce ve duygu
alışkanlıklarını kesintiye uğratıp kendine, çevrene, hayata bunların ötesinde
bakma, dokunma pratiği.
İlki bedava. Senden tek istediği, yağmur demeden çamur
demeden devam etmen. Zamanı geldiğinde sana seni anlatmaya başlayacağına
güvenerek.
Öyle de yapıyor çünkü. Seni, seninle birlikte insanı
ağrısız sancısız (ama bazen adamakıllı sarsarak) gözünün önüne, güneşin altına
seriyor.
bilgi için teşekkürler.
YanıtlaSil