Oradalar. Aralarındayım. Heyecanları. Meydan okuyuşları.
İyi, yapıcı bir şeyin parçası olma sevinci. Tazelik. Açıklık. Umut. Enerjileri
bana akıyor. İnsanlar. Her türlü tasniften önce insan. Kanlı canlı. Gerçek. Senin
gibi benim gibi. Bana hiçbir yere sapmadan buradan dokunuyorlar.
*
Bomba ortalarında patlamakla kalmıyor. Onlar bir an
varken şimdi kanlı ve cansız. Yok.
Bomba, haberi alanın zihninde ve duygularında da
patlıyor.
Yeri yerinden oynatan sarsıntı.
Dehşet.
Korku.
Öfke.
Saldıracak, tutunacak bir şeyler bulma telaşı.
Bir açıklama getirme, fikirlere, görüşlere, bilmişliğe
kaçıp uzaklaşma.
Kaosun yırtıcılığını kafalarda derilip çatılan düzen
getirici düşüncelerle savuşturma.
Ya da donukluk. İktidarsız bir kanıksamışlık. Artık
hissetmeyiş.
*
İlk dokunuşta kalıyorum. Temasta.
Kaçınılmazca çatallanacak, çatışacak, parçalanmayı daha
da besleyecek kavramlaştırmalara sarılma dürtüsünü bir yana itiyorum. Biz
demiştik, işin özü.. gürültülerinden geçilmeyen kanalları kapıyorum.
Ne yapacağını bilemediğinde donan, kayıtsızlaşan
duyguların yüzeyini bağlayan zehirli kaymağı da sıyırıyorum.
Sarsıntıyı savuşturma güdüsü ne kadar dürtse de
bilmezlikle, kaosla, acıyla kalıyorum. İlk ve doğrudan temasta.
İnsandılar. Her türlü tasniften önce insan. Senin gibi
benim gibi. Ama’sız, aslında’sız.
Tuhaf ama bin bir yoldan kaçılan değil, dibine kadar
duyulan acı birleştirici, onarıcı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder