16 Aralık 2023 Cumartesi

İMGELER KİTAPLIĞI

Kendimi tanıdıkça daha belirginleşiyor. (Çünkü biliyoruz artık değil mi, iç içe yaşamak ille de tanımak demek olmuyor. Tersine, ne yapacağını aşağı yukarı öngörebilmek sanılan derinlemesine tanımanın önüne geçebiliyor. Çevremizdekilere yaptığımızı kendimize de yapıp alınlara yapıştırdığımız sıfatlar, tanımlar, kritik anlarda çekilmiş birkaç zihinsel-ruhsal foto/klişeyle yetiniyor, geçiyoruz.)

İmgelerle düşünüyorum. Sırası doğal akışta karışsa da başı sonu ortası olan düşünceler değil zihnimden akan; bunlara çokça katılan imgeler. Bol ilikli kemik suyu gibi (al işte!).

Düşüncenin yapıtaşları bende imgeler.

Bir şeye yaklaşır, anlamaya çalışırken iki ayak üzerinde ilerleyen düşüncenin ayağı beliriveren (çakan) bir imge ile yerden kesiliyor ve bu imge bana bin kelimeye bedel -ve doğrudan!- bir anlayış veriyor. Sayfalar dolusu okusam bu şekilde ulaşamayacağım bir öze anında erişim.

Senin şu benzetmelerin, nerden de bulursun! derler. Aramam ki. Benzetmeyi yapan bir “ben” de yoktur ortada ne de yapılan bir şey. Beni de hoş bir şekilde şaşırtarak bana “gelirler.”

Sabahın körü, başka birinin kendini ifadesine sunduğum yazı dilim aklımdan geçerken hazır köfte harcı ile yavan kıyma imgesi belirdi. Kıyma senden, gerisini bununla hallederiz!

Bunları düşündüm ve gülerek kalktım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder