1 Ekim dedin mi güneyde mevsim dönerdi. Peynir bıçağı dersin, bir hamlede güzü yazdan ayırırdı. Sıcaklık balıklama düşer, pus dağılır, görüş berraklaşır, renkler derinleşir, güneş yakmadan ısıtmaya koyulur, hava serin bir soluk alır, yaz esrikliği yerini duru bir duruşa, oluşa bırakırdı.
Takvimin iklimle bu şaşmaz
çakışması beni hep şaşırttı. Sağı solu -hem bu çağda iyice- belirsiz doğa,
dizginlerini 1 Ekim’de insanın ondan kopuk kurgularından birine, takvim
zamanına nasıl bir sadakat ve uysallıkla bırakıyor böyle?!
Dün 1 Ekim’di. Ege’de aynı
oldu.
Yaz olgunu, baygın bakışlı, geçkince Afrodit'in yerini güzün diri, yaşsız, keskin bakışlı bakiresi Artemis alıverdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder