Müzisyenler de ölür. Ama işte elim böğrümde, sen de mi Corea dedim kaldım.
Kulağımda apayrı yeri
olanlardandı. Pınar gibi bir müzisyen. Cebinde seyyar tulumbası, uçsuz bucaksız bir yeraltı havzası
üzerinde dolanır da sanki, herhangi bir yere herhangi bir an daldırdığı
enstrümanından gürül gürül su çeker, birlikte çaldıklarına da çektirir gibi.
Zahmetsiz ustalık mı, işte
örneği dedirtenlerden.
Ve nasıl da dipten dibe
bir çocuksuluk, oyunsuluk hissiyle. Children’s Songs albümüyle uğurladım
onu.
Saf ve yoğun, bağlantısını
hep duyumsadığım o alemden çalışıyla.
Masal yerine/masalla
birlikte çocuklarına bu şarkıları dinleten ana babalar eksik olmasın dileğiyle.
Şükranlarımı Crystal
Silence ile sundum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder