İlerden bugünlere bakıldığında ruhsal olarak yaşadıklarımıza bir ad verilir herhalde dedim. Kendimizce hiçbirimiz az şey yaşamıyoruz.
Ben buna bilinçaltı
kodlarla yüzleşmek diyorum dedi arkadaşım.
Evet. Derinlerde
kodlanmış, hayatın hayhuyuyla örtülmüş, biçim değiştirmiş, uygunluk
filtrelerinden geçirilmiş endişe, kaygı, korkuların hareketin bastırılması,
sosyalleşmenin sınırlanmasıyla kendilerini hissettirdiği, dişlerini gösterdiği
bir zaman.
Şeker kılıfı sıyrılmış,
ilacın acısıyla baş başasın.
*
Tam da çekap yaptırırken
şifayı kaptım. Soğuk algınlığı. Bedenin dengesi bozulduğunda savaş-kaç-don kal
seçeneklerinden bende sonuncusu işliyor. Bedenime ben bozdum, sen onar der gibi
aradan (uykuya) çekiliyorum.
Virusu kapsam ondan önce
bu şiddetli hareketsizliğim beni öldürür. Açlık, susuzluk.
Pandemi koşullarında
rahatsızlık, Ahmet Altan’ın (hapislik halini) benzetmesiyle denizin dibinde bir
de denizaltında olmak gibi.
Kilit üzerine kilit.
Pandemi zamanını ben bir
yaşlılık, elden ayaktan düşme simülasyonu olarak alıyorum. Yalnızlık,
güçsüzlük, sönmek üzere bir fitil hali.
Uzaktan, hafif ama neyin
ne olacağını göstermeye yeterli belirginlikte bir.. aşılama?
*
Zihnim uykunun katları
arasında dizginleri elden kaçırmış, kimi işkence derecesinde gelip
gelip takılan düşünceler gemi azıya almış. Zamanın dışına savrulmuş, hiçbir şey
anlamadığım sorunları çözmeye çalışarak bir yandan diğerine dönüp duruyordum.
Kafamda kör sessizlik anları hariç birkaç istasyon birden açılmış, zorla
dinletilir gibi. Cümle parçaları. İri punto -Almanca!- fiiller, komutlar,
fısıltılar.
Moderatörü kalmayan, bir
boşlukta çalkalanan bu hengame, “ben” dediğin, üzerine neler neler bina ettiğin
şeyin daracık bant genişliğini ortaya koyuyor.
Ve bu Ben’in gücünden,
egemenliğinden, sağlığından, bütünlüğünden, nihayet varlığından olma
olasılığının senin ona imanının ne kadar üzerinde olduğunu.
Yine elbette uzaklardan
(geçirdiğin üst tarafı soğuk algınlığı) ve akut bir krizden kim bilir ne kadar
hafif. Ama neyin ne olacağını göstermeye yeterli belirginlikte.
*
Uyku maratonu bitti.
Bedenim, buyur, dedi. Hallettim ama zorlama, denge tutsun bir.
Kalktım ve kedinin arka
ayaklarından güç alarak avına doğru fırlaması gibi, kaybolduğum loşluklardan
hayatın pandemi altındaki ışığına döndüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder