Sebzeleri soyar, tahtaya yatırıp doğrarken ellerimi
seyrettim.
Becerikli olmayan ama sakar da olmayan ellerimi. Ağır,
ihtiyatlı, dağınık görünümlü hareketlerle kardeş kardeş çalışmalarını.
Seyretmekten rahatsızlık duyduğumdan seyredilmesinden de
hoşlanmadığım şu bir çift emektarı.
Haşin ama becerikli, zarif ve kıvrak, kendileri güzel
olmasa da hareketlerinde güzelleşen, seyretmesi büyüleyici bir ustalık sahibi veya
güçlü kuvvetli, tuttuğunu koparan başka ellerin sınıfından olmadıklarından
bugüne kadar sadece eksiklerini gördüğüm (görmemek için başımı çevirdiğim),
gözüme giremese de sadakatle yapabildiklerini yapan ellerimi.
Hareketleri bir seyir sunmasa da dokunduklarını,
kavradıklarını duyan, okuyan eller oysa bunlar. Dokular, dokunuşlar arasında
ahengi, ahenksizliği seçen, onlarla cümleler kuran, dokunmanın aleminde
yolculuklara çıkan.
Hareketleri olmasa da hissedişleri incelmiş eller.
Varsın mesela mutfakta ustalaşamadan kırışmış olsunlar
dedim, sadece hayatta kalmamdaki hizmetleriyle de değil, iyi eller bunlar.
:-)
YanıtlaSil