Yiyeceğini, alanını savunmayı bilmeyen Küçük’e yemeğini
verandanın onu savunabileceğim bir köşesinde vermek yüzünden bizim ev ıssız
kasabanın kedi mıknatısı oldu. Işığını gören, kokusunu alan bahçede,
verandada, masaların altı, sandalyelerin üzerinde.
İlk görünenler el kadar üç yavruydu. Biri, beyazı bol
olanı, bir köşede yumulup kalmış, donuk, diğer ikisi daha uyanık. Onlar
komşunun kapı kafesinin dibine sığınıp mama zamanı akına çıkıyordu ama
çelimsiz, donuk olan bir vicdan lekesi gibi verandaya yapıştı kaldı.
Doğal işleyişe müdahil olmanın cevapsız, gereksiz
soruları kafamda, kendimi bir anda hiç beklemediğim bir konumda buldum: Kedi
takıntılı orta yaşlı kadın!
Bir yandan anlamı ne şimdi diyordum; el kadar bebeler biz
gider gitmez ölecek. Neyi uzatıyoruz böyle doğanın terk ettiğini üstlenerek?
Hadi yarı zamanlı baktık, sonra? Kedi nüfusu çoğalacak, yaşam şartlarının zorlaşması
dönüp yine onları vuracak. Neye hizmet karışıyoruz ki? Bir yandan
söyleniyordum; tek bir kediyi korumaya alalım derken bir kediler Ortadoğu’sunun göbeğine düştük! Bir yandan da babam en zavallı bebeye sahip çıkmış
(arkasına Amerika’yı almış İsrail gibi bu derken adı İsrail kaldı onun), sınırı
nerede çekeceğimi bilemez olmuştum. Kardeşlerinin günahı ne? Ya direngenliğiyle
hem sinirime dokunan hem hayranlık uyandıran şu biraz daha büyük yavrunun?
Onunla dolaşan sarmanın? Berikinin? Ötekinin?
Ayağımın dibinde dolaşan, kucağıma tırmanan, fırlattığım
terlikten kaçan, elimin altında gırıldayan küçük kürklülerin hizmetinde, hepsi
de kesintili bir şefkat, merhamet, sabır, kızgınlık, iç sızısı ve katılıkla,
olmayacak bir düzenin peşine düştüm.
Yarı kendi kendime yarı onlarla konuşarak kedi takıntılı
orta yaşlı kadın klişesini tamamlamaktayım.
“Dur Küçük, o senin maman değil, seninkini köşene koydum
ya!”
“Sefil kara kafa, savul bebelerin yanından. Ayy siz de
yiyin yiyecekseniz de başınızda dikilip kalmayayım.”
Eyleminin sonuçlarını kestiremezsin dedim kendime, ne de
eylemsizliğinin. Hiç değilse şu üç günlük ömürlerine bir parça şefkat, sıcaklık
kat. Hepiniz adına yüreğe hizmet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder