Yaşlı usta genç müridinin yakınıp durmalarından sıkılmış.
Bir sabah ondan tuz getirmesini istemiş. Mürit dediğini yapmış. Şimdi bir avuç
al, bir bardak suya atıp iç demiş. Suratı buruşarak boş bardağı bir kenara
koyan müride “Tadı nasıldı?” diye sormuş.
“Berbat!”
Almış müridi, göl kıyısına götürmüş. Bir avuç tuzu da
göle atmasını, sonra oradan su içmesini söylemiş.
“Şimdi?”
“Pek tatlı.”
“Tuzu hissettin mi?”
“Hayır.”
Ciddi genç adamı yanına oturtup “İşte” diye vermiş
alınacak dersi, “Hayatın acıları saf tuz gibidir. Ne bir eksik ne bir fazla.
Miktarı değişmez. Ondan aldığımız burukluk ise acıyı koyduğumuz kaba bakar. Acı
çekerken yapabileceğin tek şey algını genişletmektir. Bardak olmaya son ver,
göl ol sen.”
*
Seviyorum bu meseli.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder