2 Kasım 2023 Perşembe

ODUN İLE KÜL

Zen ustası Dögen, hayat ve hayatiyet ile ne şekilde ilişkilenebileceğimize odun ile kül mecazıyla işaret etmiş.

Biz normalde külü önceki odun olarak düşünürüz. Odunu ocağa koyar, yakarız. Bizi ısıtırken küle döner. Dögen başka bir yön gösterir. Külün tümüyle kül olduğunu, bu dünyada kendisi olarak zuhur ettiğini söyler. Hem öncesi hem sonrasını barındırsa da geçmişi ve geleceği bu andan ayrıdır. Kendisidir ve kendisi olarak bütündür. Odun ile küle böyle baktığımızda zihnimiz durulur.

Ancak küle -ve hayata- fikir ve kıyaslamalarımızla yaklaşırız. Külü gerçekliğin bu andaki bir ifadesi olarak görmek yerine onun ne olduğu ne olacağını düşünmekle meşgulüzdür. Böyle yaparak hayattan geri dururuz. Bu ana adım atmak ve külü külden ibaret yaşamak -hepsi o- gerçek anlamda yaşamaktır.

Odun yandığında küle döner, doğru. Ancak odun ya da kül ile bu düzlemde karşı karşıya gelmek gerçeğin dışında olmaktır. Gerçek, tam şu anda olandır. Tümüyle gerçeğin içinde olmak odunu tümüyle odun, külü de tümüyle kül olarak almaktır; birbirlerinden bütünüyle ayrı ama aynı zamanda hem geçmişi hem geleceği içerir şekilde. Geçmiş ve gelecek karşımızdaki bu tümden külün parçasıdır ama bu kül tümüyle kendisi ve başka hiçbir şeydir. Olanca canlılığımızla külün deneyimine dalarız.

Dögen, kül yeniden oduna dönmez der, tıpkı bizim de öldükten sonra hayata dönmediğimiz gibi. Gerçek daima tek bir yönde ilerler. Şu anı bir kez geçtikten sonra geri alamayız. Ne kül ne de biz şimdi, şu an olduğumuz gibi bir daha asla olmayacağız. Var olduğumuz yer budur ama çoğu zaman orada yaşamayız. Tam anlamıyla bu ana dalıp pek onu yaşamadan geçmişte ve gelecekte yaşarız. Adımımızı gerçeğe atmak, şu anda sadece bu olmak canlı olmaktır. Kafalarımızın içinde olmaksa hayatı ıskalamak.

Gerçeği böyle karşıladığımızda onu tam olarak değerlendirebilir, onunla içli dışlı olabiliriz. Zor bir durumda olduğumuzda bunun içinde yüzebiliriz. Dışında durup nereden geldiğine, nereye gittiğine bakmak yerine tam anlamıyla içinde yaşarız. Sabırlı olabilir, yol alırken kendimiz ve durumumuzun gelişimini izleriz. Böylece hareketimiz daha son bulmadan ölü gibi yaşamak yerine hayatlarımızı yaşarız.

Şu anda sert bir rüzgar esmekte. Yatıştığında yer sarı kızıl yapraklarla kaplanacak. Gelin, gidip içlerinde yüzelim.

*

Dögen’s Genjökoan: Three Commentaries’den çevirdim 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder