Bitişik çatıda inşaat nihayet bitmiş sanki. Akşam. Ortalık temizlenince ne kadar da büyük görünüyor. Neredeyse yarım stadyum genişliğinde şimdi. Girişin üzerindeki sütunlu yükseltinin önünde uzayıp gidiyor.
Ama ilk algıladığım bu değil; aniden yükselen Türk popu. Konser hoparlörleri kadar güçlü bir şeylerden gümbür gümbür dalgalanıyor. Bilmediğim bir müzik. Kötü değil o kadar ama çok, çok yüksek. Ortalıkta bir genç dolanıyor, ses düzenini gelecek sahipler için mi ayarlıyor?
Gözüm çatının zeminine takılıyor. Kaymak gibi bir şap atmışlar, hani eğilip baksam yansımı görebileceğim kadar pürüzsüz. Denizaltı grisi. Balkonumun kenarına gidiyorum, aa! Aramızdaki daracık mesafeyi kaldırıp ona da aynı şapı dökmüşler. Bir adımda ben çatıda, oradakiler de burada olacak.
İçim bir tuhaf oluyor. Kötü değil o kadar ama tuhaf.
Parça değişiyor, şimdi rap’imsi bir şey gümbürdemekte, onu da hiç duymamışım. Ne kadar uzağındayım bütün bu müziğin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder