13 Ocak 2021 Çarşamba

GÖK KATINDA BİR ACEMİ EĞİTİMİ

Üç günlük şiddetli rüzgar geceki yağmurun ardından sabah dinmiş, gökyüzü bir ucundan açılmış, masmaviydi.

Kahvaltımı hazırlıyordum ki tepeme kamyon dolusu çakıl boşaltılıyormuş gibi ani bir patırtıyla başımı çevirdim, dolu yağıyordu! Tam da bir kamyon dolusu, yağdı ve bitti.

Palmiyeler kaldıkları yerden ışıldarken yer gök bu kez şiddetli ve kuru bir gürültüyle sarsıldı. Onun da önü olmadığı gibi arkası da gelmedi.

Damağımı kaldırıp bakakaldım.

Yukarıda göksel eğitimini alan çaylak bir ışıkçı-efektçi canlandı gözümde.

O şaltere uzanıyor, berikini kaldırıyor, işin kitabını altüst ediyordu. Çok sürmedi, donanıma dokunacak mertebeye hiç gelmemişsin, dön, teoriyi hatmet önce deyip ensesinden tuttukları gibi sınıfa geri gönderdiler.

Yürüyüşe çıktığımda güneşle bulutlara kedi fare oyununu oynatırken kıs kıs güldüğünü gözümle gördüm.

Ocak ortası yemyeşil çimenlerde açan papatyalar da selamını almış, bahar ıslığı çalıyorlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder