Diş hekimleri başka hiçbir meslekten insanın olmadığı kadar yol arkadaşım oldu, çenemi ayakta tuttular, sağ olsunlar. Yarım yüzyıldır koltuklarına oturdum, ağzımı kancalara, matkaplara, aspiratörlere, enjektörlere açtım, gözlerimi reflektörlere ve kanıksanmış bir korkuya kapadım.
Dişten yana ne kadar
talihsizsem dişçiden yana o kadar talihli oldum. Birçoğu için sevimsiz, kaçılan
bir deneyim, benim için işinin ehli hekimler ve bu kadar uzun bir aşinalık sayesinde çok zaman bir algı ve düş gücü kamçısı.
Bugün ilk kez gittiğim doktorun bir iki dakikada ustalığına kani olunca, rahatlayıp işi ona bırakarak algısıyla
oynamaya koyuldum.
Benimki elli yıllık bir de
teknolojik ilerleme tanıklığı. Galiba lisedeydim, o zamanki doktorum, dakikada
2 bin devirlik matkabını bir eşik olarak anlatmıştı. Matkap ne kadar hızlıysa o
kadar rahat edersiniz. Gerçekten de, bir vakitler ağzımın içinde müebbetlik
mahkumlar taş kırmış gibi koltuktan bitkin inerken giderek daha az hırpalanıyordum.
Bugün? Devirleri 40-60
binlere çıkmış. Fark belirgindi. Baktım, en hassas dişler bile sesini
çıkarmıyor, ben de kendimi başka seslere verdim.
Niyetli bir dikkat
verilmezse kulağa karmakarışık, yüksekçe olduğu için de gürültü olarak ve
sevimsiz gelen sesler yumağını öne çektim. Aspiratörün hışırtısı, basınçlı
suyun fışırtısı, matkabın geçtiği engebelere göre nüanslanan vızıltı-uğultusu..
Gürültü sınıfına giren sesler için ne fukara bir dağarımız var; koyacak isim
bulamadıklarımı kendilerine özgü ses hallerinde sınıflandırdım, önümdeki tepsideki
düzenli aletler gibi yan yana sıraladım.
Ardından iç içe
geçişlerini izledim.
Böylece seslerin melodik
değilse de yapısal olarak müzikleşmesiyle derinleşen bir keyif almaya başladım.
Daha yeni Alexander
Liebermann diye bir kompozitörün doğadaki sesleri notaya döküşünden haberim
olmuştu. Kuş ötüşleri, kurt ulumaları, penguen ötüş (mü), çığlıkları (?).
Ağzımın içindekiler de notaya dökülebilir miydi acaba? Bir deneysel müzikçi
bunları nasıl kayda geçirirdi?
https://twitter.com/dusttodigital/status/1346453454357725184
*
Bir deneyimi külfet ya da
deney, oyun yapan ona kendine rağmen maruz kaldığın hissi (direnç) ya da öne
geçip buna açık çek niyetine açık bir kulak/dikkat vermen.
Devir sayısı on binleri
bulmuş bir matkap ile işinin ehli hekimler önkoşul olmak üzere tabii.
*
Eve geldiğimde bunu buldum
ve yalnız değilsin dedim kendime, pırıl pırıl dişlerimle güldüm.
Merve Salgar (tanbur),
Şevket Akıncı (elektro gitar), Anıl Eraslan (çello)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder