21 Ağustos 2020 Cuma

YAVAŞLIĞIN KEŞFİ


Kaşif John Franklin’in biyografik romanını okuyorum. Açılış sahnesinden başlayarak olağanüstü bir hikaye. Kaleci bile olamayacak kadar ağır algılayan 9-10 yaşlarındaki John’a filenin ipinin tutturuyorlar. Maçın başından sonuna bu görevi hiç kımıldamadan yerine getiriyor.

18. yy sonları İngiliz taşrasında bol çocuklu, yoksulca bir ailede dünyaya gelmiş. Normalin altında kalmak en azından itilip kakılma, alay, aşağılanma konusu. Çocuksa yavaş ama aptal değil. (Onun algılama biçimini yaşatarak anlatan Sten Nadolny alıp götüren bir roman yazmış.) Arayı kapatabilmenin yollarını arıyor. İlerde denizci olduğunda düstur edindiği gözlemlerden biri de her geminin azami bir hızı olduğu, donanım, denizcilik ve rüzgarla ancak bu sınıra kadar gelebileceği oluyor. Bu onun kendini başkalarıyla kıyaslayıp onlar gibi yarışmaya kalkmak yerine kendinden, nasıl ise oradan yola çıkmasını sağlıyor. Sen farklısın, önce nasıl işlediğini anla.

Detaydan detaya çok ağır ilerlediğinden bu süre içinde kimsenin fark etmediği hayati noktaları yakalıyor. Bir duruma uzun zaman maruz kalan algılaması hafızasına bir kez giren her şeyin orada kalmasını sağlıyor. Müthiş bir bellek geliştiriyor. Süratin yerine zihnini bilgi ve teoride çalışılmış çözümlerle hazırlıyor.

Denizcilik gibi hızlı hareket etmenin büyük önem taşır göründüğü bir alanda tam da tersi özelliğiyle yavaş yavaş yer ediniyor.

Acil durumlar herkes gibi onu da korkutsa da herkesin aksine, aklına ilk geleni yapmıyor. Dağarını da işe koşarak enine boyuna düşünüyor. Sabır ve zamanlama en güçlü özellikleri haline gelmiş, birçok ölüm-kalım anında pek çok hayat ve gemiler kurtarıyor.

*
Kaşif Franklin ile karşılaşmamın zamanlaması da ilginç oldu. 20-30 yıl öylece duran kitap dağıttığım kitaplığımla birlikte okunmadan gitmişti. Bir zamandır aklıma (başlığıyla) düşmüş, çevirisini bulup indirdim, gömüldüm.

Pandemi, ona cevabım, çok yakınımda ani yaşam değişiklikleri yavaşlığın keşfini adına layık bir yavaşlıkla önüme koydu.

John Franklin temponun düştüğü, kesintiye uğradığı, hayatın akut, kronik ya da olası tehlikede olduğu, ruh sağlığının sarsıldığı bir dönemde aklın-algının bir köşesine iliştirilecek bir yol gösterici.

Etrafın, durumun baskısını hissetmeyi bununla harekete geçmekten ayır. Her zaman kendi gerçek halinden yola çık. Temponda kal, diyor.

Yavaşlamayı kendi hayatımda keşfederken John Franklin’in yoldaşlığı iyi bir zamanlama oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder