21 Ocak 2019 Pazartesi

SAKİN OL

Yeni bir hafta ile bürokrasi engelli koşusunda diğer bir etabın başlangıcı.

Gece rüyamda tüylü, iri bir kedi “Sen filanca yere gidiyor musun?” diyerek onu da götürmesi için kardeşimin üzerine sıçradı. Kanca gibi çıkmış tırnağının kardeşimin gözüne girerek ferini söndürüp bulanık ak bir perde indirdiğini gördüm.

Uykum kaçtığında birbirinden olmadık senaryolar kafama üşüşüp beni çarpıntılı bir cin haline getiriyor.

Ortak tema, kaprisli bir gücün fare gibi oynadığı küçük bir figür olduğum hissi.

*
Sıkı bir katarsis yerine geçen bir de terör rüyasından sarsılarak kendime gelmiş uyandım.

Senaryolara geçit verme, dedim. Kapılma. Ne yapsan hayatın getireceğine nasılsa hazırlanamazsın.

Bırak.

Kendini muhatap olarak görme (bu, ezilmenin en kestirme yolu). Olan hiçbir şeyi üzerine alınma.

Özü çıplak bir güç oyunundan ibaret kuvvetli/şiddetli VE iğreti bir sistem hükmünü yerine getiriyor.

Kızmak, sabırsızlanmak böcek sokuğunu kaşımak gibi. Kendi kendini tahrik ederek nefesini daraltmaktan, kendini daha da aciz issetmekten başka şey elde ettiğin yok.

Belirsizliğin böyle kaprislisi hiç çekilir şey değil ama bir olgu. Ona milim kımıldamayan mızraklarla senin kendi içinde saldırman karda-çamurda motor yaktırıcı bir patinaj yapmak gibi.

Bırak.

İpe serecekleri un elbet tükenecek.


Sakin ol.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder