Bazen ben bile diyorum kendime:
Buranın çekmediğim santimetrekaresi mi kaldı ki! Kamera dursun.
Öteki yanım karşı çıkıyor:
Sen yine de as boynuna. Gözünün neye uyanacağı hiç belli olmaz.
Öyle ya. Konu yer/obje değil, bakış.
Aynı da kalır, sonu da olmaz. Yeniden, yeniden keşif hep kapının arkasında.
Kuru dikenlerin yanından geçiyordum. Sabah güneşini yandan, uzun bir mızrak gibi alışları dikkatimi çekti.
Yaklaşıp ışıkla ilişkilerine odaklandığımda gümbür gümbür seslerini gördüm. Müziklerini.
Kamera olmasa da olurdu tabii. Ama olduğunda görmek, göstermek demek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder