8 Ekim 2012 Pazartesi

DEVE İLE PİRE

Sokulduğumu hatırlamıyorum. Muhtemelen dağda bayırda kaptırmış fotograf çekerken. Elim kaşımaya gittiğinde sakince oturuyordum. Parmağıma şişe kapağı kadar bir kabartı geldi. Ortasındaki yanardağ ağzını o zaman gördüm. Kabarıklık saatten saate arttı. Akşamüzeri baldırım ayı pençesi iriliğinde şişmiş, cayır cayır yanıp kaşınmaktaydı. Önce yürümek, ardından ayakta durmak bile acı vermeye başladı.

Bacağımdaki yaygarayı hayret ve hayranlıkla seyrettim. Beni sığır sineklerinin bu hale getirdiğini biliyorum. Daha önce de başıma geldi.

İyi ama ne kadarcıktır ki bir sinek? Deliye döndürdüğü sığırlarla insanların gövdesine kıyasla nedir? Hele kendi cüssesine bile oranı mikroskopik sayılacak salgısı?

Kıyameti koparanın bu değil, kendi bedenimin tepkisi olduğunu düşünmek işi daha da ilginç hale getiriyor.

Gerillaların üzerine kolordu salan bir generalin telaşı var kaşıntımda.

Savunmanın bu kadarı abartı olabilir ama azından iyidir dercesine işi sağlama alma eğilimi.

Yangılı bir savurganlık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder