5 Temmuz 2022 Salı

2, 4, 6 VE 8 AYAKLILARLA

Bu yılki temamız hamamböcekleri. İki sene kapalı kalan evde her zaman tek tük çıkardı. Mutfağın olduğu alt katta arada bir ya ölüsü ya dirisi. Şimdiyse yukarıda, yiyeceğin olmadığı yatak odalarında, banyolarda, her yerde günde birkaçıyla karşılaşıyorum. Baktım temizlik, ilaçlama testereli ayaklarını kesmiyor, bari kendi huylanmamı keseyim dedim. Gördüğüm yerde bahçeye atarak bir şans daha verecek şekilde, olmuyorsa o vakit öldürerek icabına bakıyorum -bu sonuçta bir lebensraum mücadelesi, tür, ırk, din, dil, fark etmiyor. Rahatsızlığımı devre dışı bırakmak gayet rahatlatıcı oldu. Derdim hamamböceğinden önce bunlara duyduğum tiksinti, korku imiş.

Gevşeme diğer haşere ile de işlevsel bir çözüm. Mesailerini neredeyse 24 saate çıkaran sivrisineklere karşı içerde ve geceleri tablet kullanıyorum. Sokulursam da sokuluyorum! Hele sıcakla birleştiğinde boğayı kudurtan kızgın şiş gibi olsalar da yakıcılıkları bir iki dakikada dağılıyor. Hayvani bir öfke duymaya değmez. (Bunu canımı sıkan şeylerde, aksilikler, nahoş olaylarda da hatırlatıcı olarak kullanıyorum. Benimki tam anlamıyla sineğin kanadından yağ çıkarmak, biliyorum ama devir de -kıtlıkları, çoraklığıyla- o devir.)

*

Dağın bu tarafında, koylara yukarıdan bakan manzara noktasına 8-10 metrekarelik bir tabela dikmişler: Batı koyunun bakir yamacına kondurulacak, soluk aldırmayan bir evler kalabalığı projesinin ilanı. “Akdeniz’in saklı cennetinde rüya gibi bir yaşam.”

Cennet çoktandır saklı değil. Rüya gibi yaşam ise doğrusunu anlamak için hiç duraksamadan tam tersine çevirmen gereken vaatlerden. Rüyadan kabusa uyanış.

Sağını solunu, ağırlığın nereye düşeceğini düşünmeden, sonuçlara ve çevreye kör bir “Ben de, ben de!” izdihamı. Bu çapta bir projenin inşaatını kendisi nizami olmayan dar ve tek dağ yolu nasıl taşıyacak? Bunca beton yığıldıktan sonra cennetin cennetliği ne kadar kalacak? O kalabalıkta huzur, sükunet? Kıt olan su, atıkların halli? Deniz renkliliğini, tür zenginliğini kaybedeli çok oldu, berraklığı da azalıyor. Hasılı, bir ton kuş konduğunda dal kırılıp gidiyor.

Ama itiraza nereden başlayacaksın? Kuralsızlığın, plansızlığın hükmünün geçtiği yerde güç savaşlarından burada da bireyin aleyhine yıldırıcı bir asimetriden başka ne var?

İki ayaklılara da hamamböceklerine baktığım gibi bakmakta selamet. Neyse o.

Ya da et koparan karasineklere. İki gün karadan esen kuru, kavurucu rüzgarla bulutlar halinde geldiler. Zamanı suda (gerçi orada da yakıcı planktonlar vardı) ya da içerde geçirdim. Rüzgar döndü, dağıldılar.

Örümceklere, kurbağa (arka bacakları) ile karınca kırması görünüşlü uçuculara dokunmuyorum. Karıncalara karşı tezgahı temiz, kokusuz tutmakla yetinmeye çalışıyor, ancak gemi azıya alıp kendilerine “rüya gibi” bir koloni kurmaya kalktıklarında agresifleşiyorum. De yeter gâri!

Benekli kedi herhalde doğum inzivasında, mama servisini onun kız kardeşiyle yeğenlerine sunmaya başladım. Sonra da kapları ta öteye, bahçe basamaklarının oraya koyup yeniden umuma açtım. Çok hoşsunuz kediler. Seyrinize bayılıyorum ama kaptıracak kolum yok. Anonim bir tabak mama, sınırsız su ile benden bu kadar.


                                                




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder