Anadilimiz şikayet, başlıca şivesi yakınma.
Kusur bulma, küçümseme
dağarımız pek zengin.
Kaldır bunları,
birbirimize söyleyecek nelerimiz kalır?
Hemen hiçbir şey
kalmayacak kişileri aklımdan geçirip ürperdim. Hele sıradan ilişkilerde
şikayet, yakınma, vırvır nasıl da iletişimin iskeleti, kasları olup çıkmış.
Ortak karşıtlarımıza (aile, yöneticiler, komşular, millet, dünya) verip
veriştirip rahatlıyor, ittifakımızı güçlendirip keyfine varıyoruz.
Şunun kafası, bunun kötü
niyeti, onun huyu, diğerinin huysuzluğu, kıyafetler, duruş davranışlar. Kıyma
makinemize girmeyen kalmıyor. Kıymakta ortaklaştıkça kendimizi yukarı
çekiyoruz.
Cehennemin bu dilin
yöneldiği değil, ta kendisi olduğuna bir türlü uyanamadan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder