Bazıları için konuşmak-konuşmak, sesim çıkıyor,
o halde varım düsturu dersin. Konu, karşıdakinin ilgisi önemsiz. Önemli olan
akış, debi. Artık ne taşırsa. Ama ne taşırsa taşısın, bolca ıvır zıvır arasında
isterse ilgi çekici şeyler de olsun, uzayıp giden bir monolog ümmüğüme
dayanılmaz bir yük olarak gelip çöküyor. Irzıma geçiliyormuş gibisinden bir
his. Düdüklü tencerenin arttıkça artan basıncı. Ardından ya uyuşma ya da
kabaran bir kızgınlık. Oradan uzaklaşma, durumu sonlandırma ihtiyacı.
Beni öldürmek istiyorsanız kuşluk vakti bir
iskemleye bağlayın, karşıma da çok konuşan birini oturtun.
Öğleye kalmaz işim biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder