25 Eylül 2018 Salı

LÜZUMSUZ İSE SÖNDÜR

Işıklar içinde uyumakla nur içinde yatmak arasındaki fark, ilkinin, Müslümanlığın belirli bir biçimine uzak durma isteğine işaret etmesi. Ya da, buna ateistler de itibar ettiğine göre, ışıklar içinde uyumak deyimi, ölümün Müslümanlıktan bütünüyle arındırılmak istenen yeni yumuşatılması (euphemism). Din ötesi maneviyat.

Bir arkadaşım, bunun onun kafasında uykuyu ne kadar rahatsız edici olduğunu söylemişti. Onca çiğ çipil ışık altında uyu uyuyabilirsen. Tek bir sokak lambasının perdeden geçen yan ışığına karşı bile maske takacak kadar uykusunu karanlıkta isteyen biri olarak ona tümüyle katılıyorum. Bu yeni icat, gürlüğü mahalledeki halı saha ile bir 1. lig stadyumununkiler arasında değişen ışıklar çağrışımıyla beni de teskin etmekten çok uzak.

Gücünün megavatlarla ölçüldüğü (serde sekülerlik var ya) hissi yaratan ışıklar içinde bir o yana bir bu yana dönerek uyumaya çalışmak mı, kaynağı uhrevi, alışılmış sakin ve sakinleştirici nur (bir kere tekil) içinde yatmak mı?

Uyumak ile yatmak arasında bir de kıpır kıpırlığı süren nefs ve etkinliğinden azat edilmenin (öylece yatmak) huzur veren farkı var.

Ama ölüm ölüm.   
                                                                                        

Artık olmadığımda arkamdan ışıkların kapatılmasını tercih ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder