Işıklar içinde uyumakla nur içinde yatmak arasındaki
fark, ilkinin, Müslümanlığın belirli bir biçimine uzak durma isteğine işaret
etmesi. Ya da, buna ateistler de itibar ettiğine göre, ışıklar içinde uyumak
deyimi, ölümün Müslümanlıktan bütünüyle arındırılmak istenen yeni yumuşatılması
(euphemism). Din ötesi maneviyat.
Bir arkadaşım, bunun onun kafasında uykuyu ne kadar rahatsız edici olduğunu söylemişti. Onca çiğ çipil
ışık altında uyu uyuyabilirsen. Tek bir sokak lambasının perdeden geçen yan
ışığına karşı bile maske takacak kadar uykusunu karanlıkta isteyen biri olarak
ona tümüyle katılıyorum. Bu yeni icat, gürlüğü mahalledeki halı saha ile bir
1. lig stadyumununkiler arasında değişen ışıklar çağrışımıyla beni de teskin etmekten
çok uzak.
Gücünün megavatlarla ölçüldüğü (serde sekülerlik var ya)
hissi yaratan ışıklar içinde bir o yana bir bu yana dönerek uyumaya çalışmak
mı, kaynağı uhrevi, alışılmış sakin ve sakinleştirici nur (bir kere tekil)
içinde yatmak mı?
Uyumak ile yatmak arasında bir de kıpır kıpırlığı süren
nefs ve etkinliğinden azat edilmenin (öylece yatmak) huzur veren farkı var.
Ama ölüm ölüm.
Artık olmadığımda arkamdan ışıkların kapatılmasını tercih
ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder