Çam çadırda, ışık beneklerinin hafif esintiyle oynaştığı
notalar kucağımda, dalmış gitmiş, Waltzing Matilda’yı çalıyordum ki sol
ayağımın dibinde algıladığım irice ama yavaş bir hareketle irkildim.
Bir kaplumbağa!
Neredeyse ayağıma değecek yakınlıkta durdu. Kaldı. Ona
doğru eğilecek olduğumda başını hemen içeri çekmişti; dinleyicimi rahatsız
etmemek için göz ucuyla bakıp yokmuş gibi devam ettim. Alabalık’ı da
bitiriyordum, haydi bana eyvallah der gibi kabuğunun altında doğrulup yoluna
gitti, sarı otların çevresinden dolanıp kuru dikenlerin arasında kayboldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder