Bu çerçevedekilere mevcut duruşunuzun ardından tepki
verebilir, yalnızca denizin tadını çıkaran insanlar görebileceğiniz gibi, Batı
koşullanmalı şehirli züppeliğiyle irkilebilir, burun kıvırabilir, göz
önünde-ayak altında olmadıkları sürece hoşgörünüzü lütfettiğiniz “bu insanlara”
yarısı olmayan resimlerinize böyle pervasızca daldıkları için
içerleyebilirsiniz.
Beni hazır tepkilerin ötesine geçiren, sundukları
görsellik oldu. Akşamüzeri ışığında tatlılaştıkça coşan renkler. İzliyorum.
Denizle yeni yeni ilintilenmenin getirisi, “makarna” tabir edilen o rengarenk
sünger yüzme çubukları, gittikçe ayrıntılanarak alacalı güneşlikler vb eklenen
simitler, şişme botlar. Haşemalar. Siyah azınlıkta; mavi, pembe, yeşil, mor,
sarı gözde renkler. Onların en canlıları. Artık kıyıda köşede değil, buraları
münhasıran kendilerine hak ve layık görenlerin arasında, onların resimlerinin
canına okuyarak, bir yandan da rengarenk yeni bir resim oluşturarak denizi
hayatlarına katmanın zevkine varışlarını izliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder