Bir kez işi bitmiş ya da faydasız vb olarak kodlanmış
kavramları rafa kaldırma. Sözgelimi kendine hakim olmayı bir dönem, belirli bir
çerçevede zorbalık addetmiş olabilirsin. Ama açık bırak ki başka koşullarda
anlamlı, işe yarar bir tutamak, basamak olabilsin. Ya da tersi. Artık anlamı
olmayanı sal. Ne kadar uzun zaman yerli yerine oturmuş, öylece iş görmüş,
hayatta bir nirengi olmuş olsa bile her şey çözülüyor. Anlamını yitiriyor.
Sonra başka bir çerçevenin, bakışın bileşeni olarak yeni bir cümlede yerini
alıyor.
Dikkatini kavramların kendisine değil, bağlama ver.
Böylece aslolanı gözden kaçırmamış, akışın önünü sabit değer biçmelerle
kesmemiş olursun. (Zaten kesemezsin, bütün kesebileceğin olanı değil, onun
şişmiş konservesini gösterecek bakışın olur. Onu pekala dondurabilir, kaya gibi
sağlam bir temel bilebilirsin. Ve ayvayı er geç yer, sonra da sıkıntının,
boğuntunun sebebini yattığı yerden başka her tarafta arar durursun.)
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder