15 Temmuz 2011 Cuma

TEK Mİ ÇİFT Mİ?

Ben ve kendini oradan oraya atan çamaşır makinem.. Gerçekten de dramanın gözünü çıkaran dördüncü sınıf bir aktris gibi. Benim için saçını süpürge ettiğini, ah, bu yükle ömrünü tükettiğini ortalığı ayağa kaldırarak aleme ilan ediyor. Bitmek bilmeyen yıkama faslından sonra iş nihayet sıkmaya geldiğinde, doruğuna ulaşmış teatralliğiyle çarpılacak yeri kalmayan küçük banyodan mekanik bir mecnun misali titreye sarsılıp sallana odaya dayanıyor. Ara ara tutmasam (tüm gücümle üzerine abandığım an bedenime de geçen o kaotik hareketle bu güreşimiz görülmeye değer), oto-cinneti kablosunun uzandığı yere kadar sürdürecek.

Ama kafamı karıştıran, beni Samanyolu’nunki gibi nüfuz edilemez bir gizemle karşı karşıya bırakan asıl bu sırada içinde olup bitenler.

Neler nasıl oluyor da 7 çift kirli çorap, 6 ilâ 15 arası sayıda tertemiz tek çorap olarak çıkabiliyor?

Samanyolu’na kafayı takmayalı uzun zaman oldu. Çorapların gizemiyle yaşamaya da alıştım. Büyük gizlerle baş etmenin yolu, işin gelip pratiğe dayanan yanı ile yetinmek. Öyle yapıyor, menşelerini sual etmeden çorap çekmecesine attığım tekleri gerektikçe eşleştiriyorum. Böylece sonsuza kadar tek başına kalacakların varlığından habersiz olacağımdan makûs talihlerine dertlenmem de gerekmiyor.

*

Zaten belki Tanrı da öyle yapıyordur?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder