9 Mart 2010 Salı



ŞEY.. BEN..


Üç seferde dikilen bir bardak su, gırtlaktan çok sinirleri yatıştırmak için salınan kuru kısa bir öksürük..

Devşirme sandalyelere oturtulmuş küçük (büyükten hiçbir farkı yok) bir topluluğun karşısına "hadi çocuğum, oku bakayım şiirini/çal şarkını" denilerek itilmiş gibiyim.

Sahne de karışık. Nelere bağlandığını bilmediğim kablolar, oramda buramda patlayan ışıklar, beklemediğim yerlerde ayağımın altına açılan basamaklar..

Nasıl çalışıyor ki bu blog hikayesi?

Neyse, yürüdükçe öğreniriz.

Herhalde.

Sahneden gözlerim yaşlarla dolu koşa koşa kaçmazsam, kavalımı bir de böyle bir ortamda üfleme fikri cazip olabilir.

Göreceğiz..

2 yorum:

  1. Sedacığım "hayırlı ve uğurlu olsun".
    Bu "blog" işi bence çok iyi oldu.
    Mail dağınıklığı yerine böyle derli toplu "yayın yapmak" çok daha rasyonel.

    Görüşmek üzere,

    Oğuz

    YanıtlaSil
  2. COCCUK! Ne kadar sevindim bilemezsin... "Zaman kavanozu" arkasi yarin gibi hep surup gidecek ve ben hep okuyacagim diye...Tesekkurler.

    YanıtlaSil