1 Nisan 2023 Cumartesi

SEÇİM DÖNGÜSÜ

 Arabaya bindi. Daha kemerini takmadan başladı.

“Deprem bölgesinden bunlara tek bir oy çıkarsa!.”

Sabahın 4’ünde kalkıp yorumlara, İnternet sayesinde kesintisiz izlenebilen tartışmalara dalmış. Ateş saçıyordu.

Dur, dedim, sakin ol, nefes al.

“Nasıl alayım?! Bir kader seçimi bu!”

“Tribe girmekle sonucu değiştirebilecek misin?”

Pazara gidiyorduk. Dikkatini gündelik şeylere çeldim, çok sevdiği doğaya. Yavaş yavaş yatıştı. Dönüşte, tam istediği genişlikte plastik bir kevgir bulmuş, seçimlerden uzak, kevgirle keyifliydi.

*

Müthiş bir aciliyet duygusu sarıyor insanı. Ağır bir şimdi ya da asla hissi. Umutsuzluktan, her bakımdan eriyip gitmekten bu kadar yılmışken, belirsizlikten hiç haz etmeyen beyin, öyle görünse de iddia ettiği gibi objektif (“Gerçek, bu! Nasıl görmezler!!”) olmaktan uzak, her tarafın kendi koşullanmaları, korku ve önyargılarıyla biçimlenmiş kanısını, algısını beton katılığına getiriyor.

Hep aynı şeye, aynı şekilde bakmak zorunda mıyım? Aynı ateşli duygusal tepkiyi göstermeye? Başka bir ölçeği, farklı referans çerçevelerini merak etmek günah mıdır? Sonucunu bir an için bir yana bırakıp zihnin algı/düşünce/inanç (seküler ya da dinsel) oluşturmasında tehdit algılarını, ihtiyaçları, diğer emosyonel dürtüleri gözeterek benim ve benim gibilerin doğru bildiğini mutlaklaşmaktan uzak tutmaya çalışmak? Hele kuşkunun, sorgulayıcılığın mubah olmaktan çok uzak olduğu bu diyarlarda ve hele “tam da bu zamanda?”

*

İnternette fikir yayınlarını ben de izliyorum. Tık nefes, hop oturup hop kalkan ya da özellikle şu sıra ilaç gibi gelen sedatif bir sükunet içindeki, görüşüne kulak verdiğim yorumcuları. Geçenlerde bunlardan biri, mahalle değiştiren, iki mahalleden de sevmeyeni çok olan birini konuk etti. Fazla dişe gelir bulmadığım bu konuk, diğerinin işite işite kanıksadığım (dolayısıyla kendimi rehavete kaptırsam “doğru” belleyeceğim) bir yorumuna itiraz etti: “Orada bir dur. Bu tarafla karşısının dilleri, hissiyatları, korkuları çok farklı. Yer değiştirdiğimden ben ikisini de işitebiliyorum. Burada asıl dile gelen..”

*

Yorumlar, yorumlar. Deneyimli, bilgili, geniş açılı ve kulağı delik kimselerin noktaları birleştirme yolları. Hayatın bu derli toplu çerçevelerden daha çok benzediği Rorschah testlerinden anlam çıkarma tarzları.

Aynı şeye aynı şekilde bakmak zorunda mıyım diyecek olduğumda ağzıma tıkanan itiraz hazır:

Bu zamanda birlik olmak zorundayız. Eğrisi doğrusunu, öylesi böylesini düşünme vakti değil!

Duygusal basınç, endişe ve korkular, tepki benim için de geçerli. Ama elimizdeki aletin, yıldığımız bu koşulları yeniden ve yeniden üreten tuzaklarına gözümü dört açmaya çalışıyorum.

Beni fırtınanın gözüne doğru çeken gerçi belki de sadece meraktır. Kıyamet koparken bile insanın kıyametler koparma özelliğine duyduğum merak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder