Seçim dönemi ortalıkta uçuşan dile bakıyorum. Aktörler, argümanlar, süreçler (sürenin yerini alan çarpıtılmış kullanımıyla) “sahada” tozu dumana katıyor.
Artık politikacılar, siyasiler yok, aktörler var. Pek
afili pek dinamik, “karşı taraftan” olanı bile adımıyla ortalık inletiyor.
Halka karışmak da yok, sahaya “iniliyor.”
Bu haliyle aktörler (çoğu zaman vodvilden hallice
olmayan) bir oyunun oyuncuları olmaktan çok daha fazlası; eyleyen onlar. Estirilen
havada neden-sonuç ilişkileri bilinçli, duruma hakim, stratejik akıllarıyla
ilmek ilmek örülüyor. “Okunması,” bir yerlere oturtulması, faillik atfedilmesi
mümkün olmakla kalmayan, saydamlık yakıştırılan oyunların yazarları, Senaryoları
konusundaki görüş beyanlarına derbi maçlarının naklen yayını kadar heyecan da
verici bir arkaplan boyanıyor.
Boşluktan, anlamsızlıktan, yaprak kımıldatamamaktan, her
şeyden önce sonu gelmez sürüklenişlerden o kadar bıktık, yıldık ki sahaya
indiğinde üzerindeki blucini bile jilet gibi ütülü hayal ettiğim bu aktörlüğün
böyle revaçta olmasına pek de bir şey söyleyemiyorum.
Aç daldığın uykuda helva düşü görmek gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder